İnsan ruhunu en iyi okuyanlardan, büyük sufi Mevlana ne güzel söylemiş vaktiyle: "Düne ait ne varsa/Dünle gitti cancağızım/ Bugün artık yeni şöyler söylemek lazım."
Düne, geçmişe takılıp kalmanın, onu takıntı haline getirmenin bugüne, şu ana vereceği zararlar tahminimizden de büyük! Geçmiş takıntısı en çok ilişkilerde yaşanıyor. Psikoloji ilminin 'retroaktif (geçmişe dönük) kıskançlık' diye kodladığı rahatsızlık ise uzmanlara göre günden güne artıyor. Nedeni ise eski defterleri deşmeye müsait zeminiyle sosyal medya.
Eski eşin, eski sevgilinin neredeyse anne kızlık soyadına kadar araştırılıp, hafiyelik yapmaya kadar varan bir rahatsızlık bu. "O benden daha mı iyiydi, onu benden daha mı çok sevdin, özlüyor musun" gibi çoktan maziye gömülmesi gereken ama zihni yiyip bitiren kıyaslama halleri ise retroaktif kıskançlığın en masum soruları. Pakette çok daha tehlikeli sorular var çünkü! Sonu içinden çıkılmaz ve ilişkileri bitirecek bir saplantıya kadar varan rahatsızlık hafife alınacak gibi değil.
Psikiyatr Cem Keçe, genel hatlarıyla şöyle tanımlıyor retroaktif kıskançlığı: "Retroaktif kıskançlık, yani geriye dönük kıskançlık, partnerin geçmişteki romantik ve cinsel hayatına yönelik kıskançlıktır ve saplantılı, olumsuz düşünce, duygular ve kontrolsüz olumsuz eylemlerle karakterizedir. Çoğu zaman geçerli bir nedeni olmayan bu kıskançlık o kadar saplantılıdır ki, gece gündüz kişinin peşini bırakmaz ve partnerinin söylediği, yaptığı her şeyi şüpheli bir şekilde görmesine, başka hiçbir şeye odaklanamaz hale gelmesine neden olabilir."
VAR OLMAYAN RAKİP
Psikolojik danışman Aleyna Nazlıcan Aday ise normal kıskançlık ile bu durumu farkını şu sözlerle koyuyor ortaya: "Retroaktif kıskananlar için yeni bir ortam, yeni kişilerle tanışmak kıskançlık yaratmaz. Onlar için önemli olan partnerinin geçmişinde tanıştığı ve ilişki yürüttüğü kişilerdir. Geçmişteki partner, sevgilisinde öyle derin izler bırakmıştır ki, onu unutmak için kendisiyle birliktedir, her güzellik onu değil geçmişteki partneri canlandırır. Kendisini hiç bitmeyecek bir yarış içerisine koyan retroaktif kıskanç, var olmayan rakibi bugüne ve yarına da taşır."
Yani, bu durumda geçmişin hayaletleri retroaktif kıskançlık kuyusuna düşenleri sürekli rahatsız ediyor. Bir süre sonra saplantılı düşünceler ilişkileri bitirebiliyor... Peki bu durum daha çok kimlerde görülür? Rahatsızlığa başka hangi psikolojik durumlar eşlik eder? Tedavisi nasıldır? Bunlar ve benzeri çok sorunun cevabını uzmanlardan aldık...
HANGİ BELİRTİLER GÖRÜLÜR?
- Retroaktif kıskançlar partnerlerinin sürekli geçmiş ilişkilerine kafa yorarlar. Geçmişte başkasıyla neler yaşadıklarını, ne kadar mutlu olduklarını düşünür ve şu anda birlikte yaşadıklarıyla kıyaslarlar.
- Kendi geçmiş ilişkilerini partnerinin geçmiş ilişkileriyle kıyaslayabilir. Kendisi daha deneyimsiz ise bunu bir yarış olarak algılayabilir. Şu anda yaşadığı ilişkide kendisini yetersiz hissedebilir.
- Partnerini gizli yollardan takibe alabilir. Gizli bir sosyal medya hesabı açarak partnerinin geçmişte ilişki yaşadığı insanları takip edebilir. Kendi sevgilisiyle bir bağlantısı olup olmadığı arayışına kapılabilir.
- Partnerinin geçmişindeki arkadaşlarla görüşmesini de kısıtlayabilir, güvensiz oldukları için sosyal medya kullanımını engelleyebilir, aramalarını takip edebilir. Partnerinin özgürlük alanını ihlal etmekten geri durmaz.
- Kendisini sürekli geçmişteki bireylerle kıyasladığı için ya onlara benzemek için vücudunda değişiklikler yapar ya da onlara asla benzememek için vücudunda değişiklikler yapar.
- Takıntılı düşüncelere sahip oldukları için yineleyen davranışları vardır. Belirli kurallara uyulmazsa her şeyin çok kötü olacağına, ayrılacaklarına inanabilir. Bunun olmaması için sevgilisinin de davranışlarına müdahalede bulunur. (Aktaran: Psikolojik Danışman Aleyna Nazlıcan Aday)
NORMAL KISKANÇLIKTAN ÇOK FARKLI VE TEHLİKELİ
"Bireylerin partnerlerinin geçmişini merak etmesi normal bir durum olarak kabul edilirken, retroaktif kıskançlıkta kastedilen partnerin geçmişine hastalıklı ve takıntılı bir merak duyması ve bu konuda araştırmaya uzun zaman ayırması olarak ifade edebiliriz. Normal kıskançlıkta şimdi ve burada kavramı baskındır. Normal kıskançlıkta partnerizin şu an yaptığı bir hata veya karşı taraftan gelen bir tehlike söz konusudur. Bu durum karşısında kendinizi ve ilişkinizi korumak adına verdiğiniz tepkiler ölçülü olduğu takdirde bu kabul edilebilir normal bir kıskançlıktır. Ancak sizinle beraberken yaşanmamış, şüphe duyacağınız bir durum olmamış veya partneriniz bir hata yapmamışken onun geçmişine yönelik ciddi bir araştırma içine girmek bunun için uzun zamanlarınızı ayırmak ve bu durumlar karşısında iç huzursuzlukla beraber kendinizi değersiz ve kıyas içinde hissetmeye başlayıp, verdiğiniz tepkiler ilişkinize ve size zarar veriyorsa burada normal bir kıskançlık söz konusu değildir. Bu durum bizim kendimizle verdiğimiz bir savaş olabilir. Bir uzmandan destek almak, davranışlarınızın sebebini anlamanıza yardımcı olacak ve ilişkinizi daha sağlıklı yürütmeniz için bir adım olacaktır. Retroaktif kıskançlık yaşayan bireyler genelde ilişkilerinin bitmesinden tedirgin olurlar ancak verdikleri tepkiler ile ne yazık ki korktukları sonu kendileri oluşturabilmektedir." (Aktaran: Psikolog Tuğçe Betül Şenel)
Tuğçe Betül Şenel (PSİKOLOG)
OBSESYON DA EŞLİK EDEBİLİYOR
"Genelde partnerler arasında görülen reaktif kıskançlık takıntılı, saplantılı paranoid kişilerde ve kaygılı bağlanma stiline sahip bireylerde gördüğümüz bir davranış problemidir. Araştırmalar bize kadınların daha çok kıskançlık duygusu içinde olduğunu ortaya koyarken bunu çok da iyi yönetebildiklerini gösterdi. Ancak kadınlara kıyasla erkeklerde bu kıskançlık daha çok dürtüsel olarak karşımıza çıkmaktadır. Retroaktif kıskançlığı cinsiyet/ yaş olarak ayırmaktan ziyade daha çok kişinin ruhsal doyumu, geçmişte yaşadıkları, özgüveni ve bağlanma stiliyle bağlantı kurabilmekteyiz. Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu ve anksiyete gibi psikolojik rahatsızlıklar yaşayan bireylerde daha sık karşımıza çıkmaktadır."
AYSU ÇELENOĞLU (UZMAN KLİNİK PSİKOLOG)
DAHA ÇOK KADINLARDA GÖRÜLÜYOR, ÇÜNKÜ...
- Daha çok kimlerde, hangi kişilik özelliklerinde görülüyor görülür?
- Retroaktif kıskançlık; paranoid, takıntılı ve saplantılı kişilik özelliği olan insanlarda daha sık görülür. Sorun, genellikle kıskançlığın ifade şeklindedir. Verilen tepkiler kıskanan bireyin, kişilik özelliğine göre değişebilir. Burada takıntılı insanlara özellikle dikkat etmek gerekir. Böyle kişiler bir ilişkinin sona ermesini, ayrılmayı ya da terk edilmeyi kabul edemez, giden kişiyi ne pahasına olursa olsun geri döndürmeye çalışır. Tepkileri; kıskanılan kişinin kendisini veya yakınlarını öldürme, yaralama, tehdit etme, takip etme, yolunu kesme, telefonla taciz, hakkında dedikodu çıkarma, iftira atma, ekonomik zarar verme gibi birçok şekilde ortaya çıkabilir. Genellikle düşük benlik saygısı, yetersizlik duyguları, kaybetme korkusu, özgüven eksikliği ve bağlanma sorunu yaşayan kişiler, retroaktif kıskançlık yaşamaya daha meyillidir.
- Kadınlarda daha fazla görüldüğü söyleniyor. Siz ne düşüyorsunuz bu konuda?
- Retroaktif kıskançlığın, kadınlarda daha fazla görüldüğünü söyleyebiliriz. Yapılan araştırmalar; kadınların daha kıskanç olduklarını ama bu duygularını daha iyi yönettiklerini, erkeklerin ise daha dürtüsel davrandıklarını ortaya koymaktadır. Bununla birlikte kıskanma nedenleri ve tepkileri kadın ve erkeklerde bazı farklılıklar gösterir. Kadınların kıskanma nedenleri arasında eşlerinin eski ilişkilerine geri dönmeleri ve kaybetme korkusu varken; erkeklerde daha çok cinsel açıdan kıyaslanma, performans kaygısı, önceki partner kadar iyi olamama gibi dugular olabilmektedir.