KANSER KELİMESİ KULLANILMALI!
Kanser yerine kitle ya da kist mi diyorsunuz?
Hastalığı hakkında bilgi almak istemeyenlerin dışındakilerde, kanser kelimesi kullanılmalıdır. Bazı durumlarda hasta; hastalığını bilmek ister ama yakınları, gerçeği söylememesi konusunda doktoru ikna etmeye çalışır. Doktor kabul etmemelidir. Prostat kanseri olduğu saklanan ve bunu tesadüfen öğrenen bir hastanın, ihtihara teşebbüs ettiğine şahit oldum.
YAŞAM SÜRESİNİ KİMSE BİLEMEZ
Hastaya yaşam süresi vermek doğru mu?
Bir onkolog hiçbir zaman bazı oransal rakamları hastaya yansıtarak çalışmamalıdır. Hasta bize ne kadar yaşayacağını sorar. Biz ona, "Size benzer insanların ortalama yaşam ömrü şudur. Ama bu rakam sizin rakamlarınız olamaz. Siz o hasta değilsiniz ve o grupta da değildiniz" yanıtını veririz. Bunu söylerken de çok dikkatli oluruz. Eğer hastaya rakam veriyorsak, çok iyi düşünmek gerekir. Verilen istatistiki bilginin, ona ne ifade edeceği çok iyi algılanmalıdır. Burada hastaya, bir zaman veriyorsak, bu sürenin üstüne çıkma ihtimali olduğunu da söylemeliyiz. Kimse yaşam süresini net şekilde bilemez. Sonuç farklı noktaya gelirse de; eldeki imkanların, en iyi şekilde kullanılacağını ona söylememiz gerekir.
ÜZÜNTÜ KONTROLLÜ OLMALI
Hekimin hasta ile ağlaması normal midir?
Doktor eğer her hastası için böyle bir üzüntü yaşarsa, bir süre sonra yıpranır ve tükenme sendromu ile karşı karşıya kalır. Üzülme de kararında ve sınırında olmalı. Hastaların ölümünün doktor üzerinde yarattığı üzüntünün engellenmesi elbette mümkün değildir çünkü hastasını yaşatmak için elinden geleni yapmıştır. Ama üzüntü ne kadar kaçınılmazsa, aynı zamanda kontrol edilebilir de olmalıdır.
TANIYI KÜÇÜMSEYİP ALAY EDENLER VAR
Hastanın hastalığını kabullenmesi ne kadar zaman alıyor?
Bu çok değişken bir süreçtir. Bazen hasta bunu birkaç haftada, bazense birkaç günde kabullenebilir. Bu kabullenme sürecinde, doktorun tutumu, hasta ile olan ilişkisi ve ailenin yaklaşımı önemlidir.
Hastalığını önemsemeyerek karşılayan hastalar da var mı?
Bir grup hasta, önce hastalığını çok hafife alır. Çok güçlü olduğu imajını vermek ve bir anlamda güç gösterisi yapmak için, tanıyı küçümseyip alay edebilir. Ama birkaç gün sonra tekrar geldiğinde, o hastanın çok üzgün olduğunu görebilirsiniz. Tanıyı gülerek karşılayanlar olduğu gibi, çok ağlayarak karşılayanlar da var tabii ki...
MUTLU HASTA ÇOK DAHA KOLAY İYİLEŞİR
Hastalığını kabullenmiş bir hastanın tedavisi daha mı kolaydır?
Daha pozitif olan hastaların tedavi süreçlerinin daha kolay geçtiği bir gerçektir çünkü bu hastalar tedavilerine kolay adapte olurlar. Kanser tedavisi yalnızca kemoterapiden ibaret değildir. Yardımcı ilaçların kullanılması, süreci daha olumlu hale getirir. Tedaviyi reddeden hastaların, o zorlu süreci doktoruyla birlikte aşması gerekir. Bu zaman kaybı olarak görülmemelidir. Doktor-hasta arasında iletişim bozukluğu süreci daha da zorlaşır. Bu noktada psikolog yardımı gerekebilir.
YARIN: DOKTOR - HASTA YAKINI İLİŞKİSİ