İftarda yenen kızartmalar, tereyağı ile hazırlanan ağır tencere yemekleri, hamurlu tatlılar, fazla miktarda tüketilen pilav ve makarna benzeri yemeklerin vücutta yağlanmayı artırdığını anlatan Aydın, "Yağlanma ve kilo alımı ağırlık hissini artıracağından kişi kendini zinde değil, yorgun ve bitkin hisseder. Tüketilen besinlerin miktarına ve zamanına çok dikkat edilmelidir" ifadelerini kullandı.
Aydın, her akşam yemekte pilav ya da makarna ile tek tip beslenip üstüne tatlı yiyen bir kişinin birkaç günün sonunda kendini yorgun ve isteksiz hissetmeye başlayabileceğini aktararak, bu tip beslenmenin, başta sindirim mekanizmasını etkileyip, bağırsak düzenini bozarak, şişkinlik ve kabızlığa neden olacağını dile getirdi.
İftarda başlangıç için zeytin, hurma, meze, börek, ceviz içi, kayısı, incir gibi birçok besini bir arada tüketmek yerine tek bir hurma ya da zeytin tercih etmenin daha zinde ve sağlıklı olacağını kaydeden Aydın, başlangıç için çorba, ardından etli sebze veya zeytinyağlı sebze yemeği, ızgara et, yoğurt, ekmek, salata tüketilmesi önerisinde bulundu.
Diyetisyen Aydın, normalde kadınların günlük ortalama sıvı ihtiyaçlarının 2,7 ve erkeklerin 3,7 litre olduğunu belirterek, bunun 12-14 bardağını sudan, geri kalan kısmını ise soda, ayran, çorba, komposto gibi sıvı gıda ve içecekler ile sebze ve meyveden karşılanması gerektiğini aktardı.
Oruç tutanların akşam yemeği sonrası tatlı isteğinin arttığını belirterek, iftardan sonra baklava, künefe veya tulumba yerine güllaç, kazandibi, dondurma veya meyveli kupların tercih edilmesini önerdi.
Aydın, ramazanda beyaz unun tüketimini sınırlandırmak gerektiğini vurgulayarak, "Ramazan pidesi beyaz undan yapılır ve kalorisi diğer ekmeklere oranla daha fazladır. Yedikçe iştahı azaltmak yerine artırır; çünkü glisemik indeksi yüksek olduğundan kan şekerini hızlı yükseltip çabuk düşürür. Dolayısıyla pide yerken yeme isteğini artıran bir besindir. Hızlı depolanıp kişide yağlanmayı artırabilir" bilgisini verdi.