Memorial Kayseri Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü'nden Doç. Dr. Gökhan Özerdem, aort diseksiyonu hakkında bilgi verdi. Doç. Dr. Gökhan Özerdem, bu şikayetin erkeklerde daha sık görüldüğünü hatırlatarak, 'Aort diseksiyonu', erkeklerde kadınlara göre iki kat daha fazla görülmektedir. Yaş ilerledikçe hastalığın ortaya çıkma riski de artmaktadır. 60-70 yaş arasında görülme sıklığı en fazladır.
Aort diseksiyonunun her 100 hastadan 10'unun yaşamını tehdit edici özelliği ve tedavi edilmemiş aort yırtılması vakalarının 4'te 1'inden fazlasının ilk 24 saat içinde hayatını kaybetme riski nedeniyle, hastalığın tek çaresi acil ameliyattır. Aort anevrizması iki şekilde ortaya çıkar. A Tipi aort yırtılması daha yaygın görülen ve daha tehlikeli olanıdır. Aortun kalpten çıkan ve yukarı doğru giden kısmında veya yukarı doğru çıkan kısmından, aşağı inen kısmına kadar olan bölgeden, karna kadar uzanan bölümde görülen yırtıktır. A tipi aort yırtılmalarında tercih edilen tedavi genellikle ameliyattır. B Tipi aort yırtılmasında aortun sadece aşağı inen kısmı etkilenmektedir. Bu yırtık da karna kadar uzanabilmektedir. B tip yırtılması olan hastalar için tedavi ilaç ya da ameliyattır. B tipi aort yırtılmalarında stent uygulaması da yapılabilmektedir.'
Doç. Dr. Gökhan Özerdem, aort diseksiyonunun en sık görülen şikayeti yüzde 95 oranında ani gelişen ve yırtıcı karakterdeki göğüs ağrısı olduğunu belirterek, 'Ağrının şiddeti farklıdır. Ancak devamlı olarak başlangıçtaki kadar şiddetlidir. Genellikle göğsün ön yüzünden başlayan ağrı, klasik olarak aort yırtığı boyunca ilerleyerek yayılım göstermektedir. Hastalar ağrıyı sıklıkla sırtta, omurga üstünde veya göğüste; parçalayıcı, yırtıcı ve dayanılmaz olarak tarif eder. Ağrı diseksiyonun izlediği yola göre; sırt, boyun, çene, dişler ve kollar ile karına da yayılabilir. Bazı hastalarda, özellikle 'Marfan Sendromu'nda, aort diseksiyonu ağrısız gelişebilmektedir. Diseksiyonda ağrı ile birlikte hastada ciddi bir ölüm korkusu ve yerinde duramama hali ortaya çıkabilir. Beyin damarlarının etkilenmesi sonucu felç, körlük veya bayılma gelişebilir. Aort yırtılması, atardamarların tıkanmasına bağlı nabızların azalması ya da kaybolmasına neden olabilir. Hastada; nefes darlığı, halsizlik ve terleme de görülen diğer önemli belirtilerdir.'
Aort diseksiyonu görülen hastalarda hipertansiyon varlığı da söz konusu olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Gökhan Özerdem, şu bilgileri verdi; 'Yüksek tansiyon diseksiyonun temelindeki nedendir ya da şiddetli ağrıya bağlı olarak gelişebilmektedir. Bununla birlikte, aort yırtılması kola giden atardamarlardan birinin kan akımına engel olursa, kollar arasında büyük tansiyon farkı bulunabilir.
Aort diseksiyonu ciddi hayati tehlike oluşturan ve hasta için acil bir durumdur. Teşhis konulduğu anda hastanın yoğun bakım şartlarında tedavisine hemen başlanmalıdır. Tedavi edilmemiş aort yırtılması hastanın yaşamını tehdit edebilir. Bu vakalarının 4'te 1'inden fazlası ilk 24 saat içinde yaşamını kaybetme tehlikesi altındadır. Hastaların yüzde 50'nin üzerindeki kısmı ilk hafta içerisinde, 4'te 3'ü ilk ay içerisinde ve yüzde 90'nından fazlası da 1 yıl içinde yaşamsal risk ile karşı karşıya kalmaktadır. Tedavi seçeneği, yırtılmanın aortun hangi bölgesinde yerleştiğine göre değişmekle birlikte öncelikle ameliyat ve endovasküler stent uygulamasıdır.'
