Her yıl 4 Şubat Dünya Kanser Günü'nde Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü (UICC) ve ortak kuruluşlarca kansere karşı toplumsal bilinci artırmak amacıyla farkındalık yaratılması amaçlanıyor. Tüm dünyada yılda 19.3 milyon yeni kanser vakası görülürken, bunun 2040 yılında 30 milyonun üzerinde olması bekleniyor. Kanser, dünyada ve ülkemizde görülme sıklığı giderek artan hastalıkların başında geliyor. Ülkemizde yılda 234 bin yeni kanser vakası görülürken bunun 2040 yılında yaklaşık iki katına çıkarak 393 bin olması bekleniyor. Kanser araştırmaları da yapan uluslararası bir şirketin medikal direktörü Dr. Serhan Sevgi, "Ülkemizde de cinsiyet bazlı rakamlar küresel rakamlara benzer olmakla birlikte erkekler arasında yüzde 25.8 ile akciğer kanseri birinci sırada. Bunu yüzde 14.6 ile prostat kanseri takip ediyor. Kadınlar arasında ise yüzde 23.9 görülme oranıyla meme kanseri yeni vakaların görülme sıklığı olarak ilk sırada yer almaktadır" dedi. Dünya çapında kanserle savaşta yapılan araştırmalar ve sonuçları hakkında da bilgiler veren Dr. Serhan Sevgi, şunları söyledi: "2010'lu yıllarda ABD'de FDA tarafından onaylanan her 4 ilaçtan biri kanser alanındadır. Artan kanser vakalarına karşı mevcut tedaviler dışında yeni tedaviler için tüm dünyada ilaç araştırmaları yoğun olarak devam etmektedir. 221 ülkeden elde edilen verilere göre hali hazırda yaklaşık 440 bin çalışma yürütülmektedir. Tüm dünyada devam eden 85 binin üzerinde klinik araştırma bulunmaktadır. Bu çalışmaların yaklaşık yüzde 30'u kanser alanındadır. Kanser araştırmalarının 1/5'inden fazlası ise erken faz araştırma çalışmalarıdır. Araştırmalara yapılan bu yatırımlar ile hastaların yenilikçi tedavilere daha erken ulaşması, zor alanlarda farklı tedavilerin geliştirilmesi amaçlanmaktadır."
KADINLARDA 4 KANSER VAKASINDAN BİRİ MEME KANSERİ
MEME kanserinin, dünya çapında en çok tanı konan kanser türü olduğunu belirten Dr. Serhan Sevgi şöyle dedi: "Kadınlarda 4 kanser vakasından 1'i meme kanseridir. Tüm dünyadaki vakalara cinsiyet kırılımında baktığımızda erkekler arasında yüzde 14.3 ile akciğer, yüzde 14.1 ile prostat, yüzde 10.6 ile kolorektum kanserleri yaygın görülüyor. Ölümler açısından akciğer yüzde 21.5, karaciğer yüzde 10.4 ve kolorektum yüzde 9.3 ile öne çıkmaktadır. Kadınlar arasında her iki cinsiyet birlikte değerlendirildiğinde olduğu gibi meme kanseri yüzde 24.5 ilk sırada yer almakta, yüzde 9.4 ile kolorektum ve yüzde 8.4 ile akciğer kanseri takip etmektedir. Kadın kanser hastalarının ölüm sebepleri ise yüzde 15.5 ile meme, yüzde 13.7 ile akciğer, yüzde 9.5 ile kolorektum kanserleri olarak bilinmektedir."
KOVID KANSER TARAMALARINI AKSATTI
DR. Serhan Sevgi, pandemi döneminin pek çok zorluğu beraberinde getirirken, bu süreçten en çok etkilenen gruplar arasında kanser hastalarının geldiğini belirterek, şunları söyledi: "Bu dönemde insanlar hastaneye gitmekten çekindi. Tedavi ve tedavi sonrası kontrollerde ciddi bir azalma meydana geldi. Kanser için önemli bir konu olan tarama programlarının da süreçten etkilendiğini söyleyebiliriz. Ülkemizde bu dönemde yapılan bir çalışmada KOVID-19 pandemisi öncesinde katılımcıların yüzde 52'si pandemiden önce en az bir kez kanser taraması yaptırdığını belirtirken; KOVID-19 pandemisi sürecinde hiç kanser taraması yaptırıp yaptırmadığı sorulduğunda katılımcıların sadece yüzde 16'sının pandemi sürecinde en az bir kez kanser taraması yaptırdığını görmekteyiz."
50'DEN FAZLA MERKEZDE ARAŞTIRMA
ŞİRKET olarak, onkoloji alanında stratejilerinin çok çeşitli tümör tiplerini hedefleyerek, farklı özelliklere sahip molekülleri içeren geniş bir portföy ile tedavi edilmesi zor hastalıklar için olanaklar yaratmak olduğunu söyleyen Dr. Serhan Sevgi, "Türkiye'de son 5 yılda 6 milyon dolarlık Ar-Ge yatırımı gerçekleştirdik. 2015 yılında hepatit B alanında 5 merkez ile başlattığımız klinik araştırmaları, onkoloji alanındaki yeni araştırmalar ile bugün 50'den fazla merkezde sürdürüyoruz" dedi.
KANSER NE ZAMAN KRONİK BİR HASTALIK HALİNİ ALACAK?
DR. Serhan Sevgi, kanserin ne zaman kronik bir hastalık halini alacağı sorusuna şu yanıtı verdi: "1990'ların başında insanlara HIV'nin geliştirilecek tedavi seçenekleriyle birlikte en kapsamlı şekilde tedavi edilen viral hastalıklardan biri haline geleceğini ve kronik hastalığa dönüşeceğini söyleseydiniz, sizin hayal gördüğünüzü söylerlerdi. Ancak yıllar içinde bilimin katkısı ile sonuçta tam da bu oldu. Söz konusu kanserler olduğunda ise yapılan yatırımları da düşünerek hâlâ gidecek yolumuz olduğunun farkındayız. Yapılan çalışmalar hastaların yeni tedavilere ulaşmasını artırmayı hedeflerken, keşfedilen moleküller ile de hastaların yaşam sürelerine veya yaşam kalitelerine katkı sağlamaya çalışılmaktadır."