Topluluğun faaliyetlerini sergileyen bir gösterimle başlayan zirvede, gönüllülük dersini veren Öğr. Gör. Abdullah Şenaslan, bu tür çalışmaların bireyler ve toplum üzerindeki olumlu etkilerine değinerek, gönüllülüğün öğrenciler için hayatın bir parçası haline gelmesi gerektiğini vurguladı. Şenaslan, "Bu tür faaliyetler, gençlerin sadece toplumsal sorumluluk bilincini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda onların kişisel gelişimine ve topluma katkı sağlama potansiyeline de büyük destek veriyor" dedi.
GENÇLERİ HAYATA HAZIRLAYAN EĞİTİM MODELİ
Zirvenin devamında Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamza Al, gönüllülük dersinin önemini vurgulayan bir konuşma yaptı. Prof. Dr. Al, şu ifadeleri kullandı:
"Gönüllülük dersi, gençleri hayata daha yetkin bir şekilde hazırlayan, onların sosyal sorumluluk bilinci kazanmalarını sağlayan önemli bir eğitim modelidir. Eğitim sadece sınıf ortamıyla sınırlı kalmamalı; hayatın her alanında gerçekleşmelidir. Sakarya Üniversitesinde böyle bir dersin verilmesi, üniversitemizin eğitim anlayışını belirginleştirip daha da ileri taşıyor. Gençlerin yardımlaşma ve dayanışma ruhunu geliştirerek topluma katkıda bulunmalarını sağlayan bu çalışmalar, geleceğin daha güçlü bir şekilde inşa edilmesine olanak tanıyor."
İLHAM VEREN GÖNÜLLÜLÜK FAALİYETLERİ
Etkinlikte, Gençlik ve Gönüllülük Topluluğu'nun gerçekleştirdiği yardım kermesleri, depremzede çocuklara kırtasiye yardımları, köy okullarına ziyaretler, hasta ziyaretleri, çevre temizliği etkinlikleri ve sokak hayvanlarına yönelik yardımlar gibi gönüllülük çalışmalarından örnekler video gösterimiyle katılımcılara sunuldu. Öğrencilerin sahnede gönüllülüğün hayatlarına kattığı değerleri anlattığı duygusal paylaşımlar, zirvenin anlamını pekiştirdi.
GENÇLER GELECEĞİ ŞEKİLLENDİRİYOR
Etkinliğin sonunda, gönüllülük çalışmalarına katkı sağlayan öğrencilere plaket takdim edildi. Zirve, toplu fotoğraf çekimiyle son bulurken, Sakarya Üniversitesi'nin toplumsal kalkınmada öncü olma yolunda attığı adımlar bir kez daha takdir topladı. Bu tür projelerle, gençlerin sadece kendi hayatlarına değil, toplumun geleceğine de dokunduğu vurgulandı.