CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ayrıştırıcı arayışlara kesinlikle itibar edilmemesi gerektiğini belirterek, ''Dayanışmamızı, bütünleşmemizi en büyük değer olarak sahiplenmeliyiz. Türkiye kardeşliğine sahip çıkmalı'' dedi.
Baykal, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş ile Antalya'ya geldi. Uçağının rötar yapması nedeniyle bir saat gecikmeyle Antalya'ya ulaşan Baykal'ı Antalya Havalimanı'nda kalabalık bir partili karşıladı. Baykal ve beraberindekiler parti otobüsünün de yer aldığı konvoyla temel atma töreni için Hurma bölgesine geçti ve Deniz Baykal, Antalya Büyükşehir Belediyesi'nce yaptırılan Hurma Atık Su Arıtma Tesisi Genişletme Projesi Ek Tesisi temel atma törenine katıldı.
Baykal törende yaptığı konuşmada, Türkiye'nin içinden geçtiği dönemde vatandaşlarının bugüne kadar hiç yaşamadığı kaygıların ortaya çıktığını, gelecekle ilgili kaygı ve tedirginliğin yüreklere daha köklü bir şekilde yerleşmeye başladığını söyledi.
İnsanların bu kaygılarının haksız ve temelsiz olmadığını, rahatsızlık verici bir dönemden geçildiğini ifade eden Baykal, ''Gerçekten canımız sıkılıyor. Hiç tanık olmadığımız manzaralara tanık oluyoruz. Ağzımızın tadı bozuluyor. Bunun haklı nedenleri olduğu açıktır. En kaygı verici olanı da Türkiye'deki bir tabloyu ortaya koyanların, bunda asla kendi sorumluluklarını ortaya koyamamış olmalarıdır'' dedi.
Türkiye'nin ekonomik kaynakları ve gücünün her geçen gün daha fazla ortaya çıktığına, ülkedeki insanların da daha refah bir düzeye kendilerini taşımak için çok büyük çaba gösterdiğine değinen Baykal, şöyle devam etti:
''Dinamik nüfusuyla, hızla gelişen bir ülkeyiz. Yüksek bir potansiyelimiz var. Çok büyük bir mesafeyi kat ettiğimiz, ülkemizi, çok daha gelişmiş, alt yapısı oluşturulmuş, ekonomik şartları giderek geliştirilen bir noktaya taşımakta olduğumuz açıktır. Bu ortamda, Türkiye'nin kendi içerisinde kardeşlik ve uyum varlığının yerleştirilmesi temel neden olmalıdır. İnsanlarımız arasında milli mücadelenin ardından sağlanmış olan iç barışımızın, kardeşliğimizin, birbirimize değer veriyor olmamızın, birbirimizin inancına, etnik yönlerine, mezhebine saygı gösteriyor, değer veriyor olmamızın, ortak bir milli kimlik etrafında birlik ve beraberlik noktasına getirilmiş olmasının en büyük dayanak olduğunu unutmamalıyız.''
''BİRLİK OLAĞANÜSTÜ ÖNEM TAŞIYOR''
Türkiye'de yaşayan insanların farklı yönleri, etnik kimlikleri olabileceğini, buna karşın herkesin aynı milletin parçası olduğunu söyleyen Baykal, bunu oluştururken kimsenin inkar edilmediğini, haksızlığa maruz bırakılmadığını belirtti.
''El ele, kardeşçe bütün insanları bir araya getirmeye çalıştık. Bu süreç içerisinde yanlış şeyler, üzüntü verici şeyler yapılmış olabilir ama birliğimiz olağanüstü önem taşıyor'' diyen Baykal, Türkiye'nin gücünün, ekonomisinin gücünün de buradan geldiğini belirtti. Baykal, şöyle konuştu:
''Ulusal birlik ve dayanışma kaynaklı kardeşliğimiz de hep buradan besleniyor. Ne yazık ki şimdi bu temeli bozmaya, bu temeli dağıtmaya yönelik çabalar, Türkiye'de iktidarların himayesinde yürütülmektedir. Bu temel bir yanlıştır. Bunun Türkiye'ye yansıması, tahayyül edilebileceğin de üzerindedir. Ayrıştırıcı arayışlara kesinlikle itibar edilmemeli, dayanışmamızı, bütünleşmemizi en büyük değer olarak sahiplenmeliyiz.''
Son dönemde Hükümet tarafından yapılan yanlışlıkların 'Türkiye'yi sanki kardeş kavgasına sürükleniyormuş gibi bir izlenimle karşı karşıya bırakabileceğini'' savunan Baykal, ''Türkiye'nin bir kardeş kavgasına sürüklenmesine hiç birimiz göz yumamayız. Hiç birimiz bunu sessiz seyredemeyiz. Böyle bir düşünceye karşı çıkan bir anlayışın, Türkiye'de en kısa zamanda etkin olmasına ihtiyaç vardır'' diye konuştu.
Terörün olduğu yerde, siyasete ve demokrasiye yer olmadığını ifade eden Baykal, birilerinin şiddeti himaye etmesi ve şiddetten güç alarak siyaset yapmasıyla demokrasinin kökünden yıkılacağını vurguladı.
''KAFALARI NETLEŞMELİ''
Demokrasilerde şiddetin desteklenmesine ve şiddetle müzakere edilmesine de yer olmadığını dile getiren Baykal, şunları söyledi:
''Resmi otoriteler, şiddetle müzakereye başlarlarsa, hayatın giderek genişleyen alanlarının da şiddetin etkisi altına girmesi kaçınılmaz hale gelir. Toplumsal barışı, kardeşliği korumak giderek güçleşir. Kardeşliği tehdit eden şey terördür. Terörün muhatap alınması, dağda da, kentte de zarar verir. Terör karşısında net bir tavır takınılmasına şiddetle ihtiyaç vardır. Türkiye'nin asıl ihtiyacı olan, ülkeyi yönetenlerin kafalarının netleşmesidir. Neyin doğru, neyin yanlış olduğuna karar verilmelidir.
Herkesi bu vesile ile bir kez daha uyarıyoruz, bir an önce Türkiye, kardeşliğine sahip çıkmalıdır. Kardeş kavgasına sürüklemek isteyenlere, kardeşliğe bozacak yanlışlara meydan boş bırakılmamalıdır. Türkiye'nin acil sorunu, hukukun üstünlüğünde şiddeti dışlayan, hukukun üstünlüğünde toplumsal barış düzeninin Türkiye'ye getirilmelidir. Etnik kökenleri ne olursa olsun insanlarının kardeşçe, barış içerisinde yaşaması temel esastır. Diğer bütün konuları çözeriz. Aydınlık geleceğe yöneldiğimiz açıktır ama bizim devletimizin temelindeki kardeşlik anlayışını kimsenin bozmasına izin vermemeliyiz.''
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin mayasının çok sağlam atıldığını vurgulayan Baykal, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu temeli atanları saygı ve şükranla andıklarını dile getirdi. Baykal, ''O temele sadık kalarak ülkemizi çok daha ileriye götüreceğimize inanıyorum'' dedi.
CHP Lideri, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın ile Antalya'da yeni bir belediyecilik ve hizmet döneminin başladığını da belirterek, belediyelerin el birliğiyle halkın ihtiyaçlarına cevap verecek hizmetleri yapacaklarına inandığını söyledi.
Yapılan ek tesisin Antalya'da deniz, doğa ve çevreye sahip çıkan bir belediyecilik anlayışını ortaya koyduğunu, arıtma tesisisin 1 milyon 400 bin kişilik nüfusa hizmet vereceğini anlatan Baykal, proje ve yapılacak tesiste emeği geçen herkese teşekkür etti.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI AKAYDIN
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın da, yapımına 1996 yılında eski belediye başkanı Hasan Subaşı tarafından başlanan Hurma Atık Su Arıtma Tesisinin, Bekir Kumbul ve Menderes Türel dönemlerinde geliştirildiğini, kapasitesinin artırıldığını bildirdi.
Kendilerinin de çevreci, doğadan yana ve enerji dönüşümlü proje geliştirerek ek tesis yaptıracaklarını dile getiren Akaydın, Dünya Bankası kredisiyle yaklaşık 100 milyon TL'ye mal olacak ek tesis ile yılda 12 milyon TL'lik elektrik enerji tasarrufunun sağlanacağını belirtti. Akaydın, bu proje ile güneş enerjisi ile elektrik üreten tesislerin artık Antalya'nın gündemine bir bir gireceğini kaydetti.
