İstiklal Marşı, ünlü şair Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılmış muhteşem dizelerdir. 12 Mart 1921 yılında TBMM'de kabul edilen bu marş, milletvekilleri tarafından ayakta alkışlanmış, günümüzde de büyük bir coşku ile okunmaktadır.
İstiklal Marşı Türk milleti açısından çok önemli bir marştır. Söz konusu marş, ülkemizin milli marşıdır ve Türk milletinin bağımsızlık hikâyesinin anlatıldığı büyüleyici ifadeleri içerir. İstiklal Marşı'nın en önemli özelliği, Kurtuluş Savaşı'nın ve aziz şehitlerimizin hatırasını taşıyor olmasıdır.
Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı'nı yazarak bu şiiri Türk milletine hediye etmiştir. Marşın her dizesinde şehitlerimize, bayrağa, kutsal vatan mücadelesine atıfta bulunulmaktadır. Ayrıca vatana sahip çıkmanın her insanın temel görevi olduğundan bahsedilir.
İstiklal Marşı, kutsal vatan topraklarının nasıl kazanıldığını şiir dili ile anlatan önemli bir eserdir. Türk milleti için bağımsızlık hayati öneme sahiptir. Bağımsızlığını kaybeden bir ülkenin yok olmaya mahkûm olduğu şiirde açık şekilde ifade edilmiştir.
Mehmet Akif Ersoy, başta İstiklal Marşı olmak üzere çok özel eserlere imza atmış büyük bir şairdir. 1873 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiş olan büyük şair, 1936 yılında yine İstanbul'da hayata gözlerini kapamıştır. Mehmet Akif Ersoy'un doğum tarihi ebced hesabı ile "Ragif" kelimesine denk geliyordu. Bu nedenle babası kendisini her zaman Ragif ismi ile çağırmıştır.
Annesi ve yakın çevresi Akif ismini kullanmışlardır.
Mehmet Akif Ersoy uzun süre veterinerlik yapmıştır. Veterinerlik yaptığı dönemde şiirler yazan meşhur şair eserlerini o dönemde Maarif Dergisi'nde yayınlamıştır. Mehmet Akif Ersoy 1906 yılında Halkalı Baytar Mektebi'nde öğretmenlik de yapmıştır. Ayrıca edebiyat fakültesi ve Darülhilafe Medresesi'nde hocalık görevlerinde bulunmuştur.
İstiklal Marşı'nın her kıtası derin anlamlar ifade eder. Bu nedenle her kıtanın anlamının ayrı ayrı incelenmesi gerekir. 10 kıtadan oluşan şiirin her kıtasının anlamını aşağıda bulabilirsiniz.
1. Kıta
İlk kıtada şair, Türk ulusuna seslenir. Ulusun korkmaması gerektiği ve sonsuza dek Türk bayrağının göklerde dalgalanacağını ifade etmiştir. Buradaki söylemi ile Türk milletini cesaretlendirmeyi amaçlamıştır.
2. Kıta
Bu dizelerde bayrağa seslenilir. Bayrak, kaşlarını çatıp bakan bir canlı gibi tasvir edilmiştir. Bayrak bu şekilde hüzünlü durmaya devam ederse milletin bu uğurda dökülen kanının helal olmayacağı vurgulanmıştır.
3. Kıta
Şair bu kıtada özgürlükten bahseder. Türk milletinin özgürlüğüne kimsenin engel olamayacağı, hiçbir milletin buna cesaret de edemeyeceği ifade edilmiştir. Buna cesaret edilirse milletin her türlü zorlukla mücadele edebilecek cesarette olduğuna vurgu yapılır.
4. Kıta
Bu kıtada şair, batının teknolojik üstünlüğü karşısında milletimizde iman gücü olduğundan bahseder. Batının tek dişi kalmış canavara benzetilmesi de Türk milletinin düşman milletlerden üstün olduğunu açıklar.
5. Kıta
Bu dizelerde de ulusa sesleniş söz konusudur. Milletimizin güzel günlere kavuşmasının üstün mücadele ile mümkün olacağını ifade etmiştir. Güzel günlerin gelişi için de yarın ya da yarından da yakın ifadeleri ile halkı umutlandırmıştır.
6. Kıta
Vatan toprağının kutsal olduğu, sadece toprak diyerek geçilip gidilmemesi gerektiği bu dizelerde ifade edilmiştir. Vatan topraklarının büyük mücadeleler ile kazanıldığı, gelecek nesillerin önüne dünyalar serilse dahi vatan toprağından vazgeçilmemesi tavsiye edilmiştir.
7. Kıta
Vatanın her karış toprağının şehit kanları ile sulanmış olduğu dillendirilmiştir. Burada Rabbimize de dua edilmiştir. Allah'ın, canımıza dahi mal olsa bizi vatansız bırakmaması yönünde temennide bulunulmuştur.
8. Kıta
Bu kıtada şair, Yüce Allah'a seslenir. Hiçbir zaman ülkemizin işgal edilmemesi, ezanlarımızın susmaması yönünde dilekte bulunulmuştur. Bağımsızlığımızın ebediyen devam etmesi istenmiştir.
9. Kıta
Burada şair, duaları kabul olursa başının arşa yükseleceğini ifade etmiştir. Ayrıca duasının kabul olması halinde mutluluğunu belirtmiştir.
10. Kıta
Son kıta, bir nevi İstiklal Marşının tamamının özeti gibidir. Burada şair, bayrağın her daim dalgalanacağını, ülkenin bağımsızlığına kimsenin göz dikemeyeceğini belirtmiştir. Bayrağımız her daim dalgalandığında dökülen kanların da helal olacağı ifade edilmiştir.
İstiklal Marşı 12 Mart 1921 yılında TBMM tarafından kabul edilmiş olsa da marş şeklinde bestelenmesi 1924 yılında yapılmıştır. Marşın ilk bestesi 1924 yılında Ali Rıfat Çağatay tarafından yapılmıştır. Yapılan beste 6 yıl boyunca milli marş şeklinde kullanılmıştır. Fakat 1930 yılında Osman Zeki Üngör tarafından bestelenen notalar kullanılmaya başlamıştır. Günümüzde de İstiklal Marşımız Üngör tarafından yapılan beste ile söylenir.