Singapur mini minicik bir şehir devleti. Mini minicik diyorum çünkü ülkenin bir ucundan diğer ucuna otomobille gitmek yaklaşık bir saatten az sürüyor. Ama dünyanın en büyük ikinci gemi limanına sahip olması ülkenin ekonomisinin bu kadar iyi durumda olmasında en önemli etkenlerden biri. Dünyanın en büyük dördüncü finans merkezi olması da cabası. Tabii bir de işin tatil ve eğlence kısmı var. Farklı dinlerin ve kültürlerin iç içe geçtiği bu şehir devletinde gezilecek çok yer var. Dünyanın en çok fotoğraf çekilen ve paylaşılan yerleri arasında ilk sıralarda yer alan Infinity Pool (Sonsuzluk Havuzu) bizim de kaldığımız Marina Bay Sands Hotel'in en üst katı olan 57. kattaydı. Tabii ben de burada bir fotoğraf çektim ve sosyal medya hesaplarımda paylaştım. Kaldığımız otel ülkenin en gösterişli binalarından biri. 2 bin 650 odası bulunan otelin alt katında devasa bir alışveriş merkezi ve casino bulunuyor. İçinde de onlarca restoran ve bar var. Singapur'daki bir başka güzel otel ise klasik mimarisi, dekorasyonu ve şıklığıyla Raffles Hotel. Eğer burada konaklamıyorsanız bir öğle yemeği ya da çay saati için uğrayabilirsiniz.
ÇİN YEMEĞİNE DOYDUK
Kaldığımız otelde en sevdiğim restoran, lobi katında bulunan Jin Shan oldu. Hayatımda tattığım en iyi Çin yemeğiydi diyebilirim. Bir diğer favori restoranım ise Marina Bay Sands Hotel'in karşı kıyısındaki Forlino oldu. Hem manzarası güzeldi hem de İtalyan lezzetleri ağırlıklı mutfağı. Yine otelimizin içindeki Imperial Treasure'ı da tavsiye ederim. Çin mutfağına doyamayanlar için bir üçüncü adres. Eğer seyahatiniz pazar gününü kapsıyorsa Mandarin Oriental Hotel'in neredeyse sınırsız seçenekli Champagne Brunch'ını kaçırmayın.
ÇOCUKLUĞUMA DÖNDÜM
Gelelim benim için en heyecanlı aktiviteye. Tema parklara olan bitmek bilmeyen sevgimi bilen bilir. Singapur'a giderken de her şeyden önce hedefim Universal Stüdyoları'ydı. Sentosa adasında bulunan ve yine çok büyük bir hotel olan Resorts World'ün içinde bulunan parkta neredeyse tüm oyuncaklara binerek bir tam gün geçirdim ve çocukluğuma döndüm diyebilirim. Favori oyuncağım ise Transformers oldu. Gidecek olanlara şiddetle tavsiye ediyorum. Gelelim alışveriş tavsiyeme. Eğer alışveriş merkezi sevenlerdenseniz yine Marina Bay Sands Hotel'in altindaki AVM en büyük olanı. Aradığınız her markayı burada bulabilirsiniz. Ama benim favorim Singapur'un en lüks ve en şık caddesi olan Orchard Road oldu. Lüks markaların en şık mağazaları bu caddede bulunuyor. Aynı zamanda caddenin üzerindeki şık pasajlarda da daha uygun fiyatlı markalar bulunuyor. Ama gitmek isteyenlere benden naçizane bir uyarı, Singapur çok pahalı bir ülke. Gezin, görün, yiyin, için ama alışverişe pek de yanaşmayın derim.
ZEHİRLENME MESELESİ
Bir de ufak bir anekdot ekleyeyim. Biz oradayken zehirlendiğimize dair Türkiye'de çıkan haberlerin aslı nedir anlatayım. Bir taksi şoförünün verdiği bilgiye göre her sene Malezya'da palmiye yağı elde edebilmek için büyük miktarda palmiye ağacı yakıyorlarmış ve bu yangın sırasında havaya karışan zehirli partiküller rüzgarla Singapur'a kadar ulaşıyormuş. İlk gittiğimiz gün dışarı çıkamadık ama şanslıydık, diğer günler hava kirliliği oranı düştü, sis kayboldu ve biz de dışarı çıkabildik.