Her bahar geldiğinde, bir kaçıp gitme isteğiyle boğuşurum. Yine o haldeyim. Isınan havayı koklarken çiçeklenen ağaçlara sarılmak, ton ton yeşillenen toprakta koşmak istiyorum. Başımı göğe kaldırayım ve mavi beni ferahlatsın. Suya bakarken enginlere sığmayayım, taşayım. Yollara düşmek için en güzel mevsim bahar. Eğer İstanbul'dan yola çıkacaksanız çok uzağa gitmeye de gerek yok. Manyas tüm güzellikleri ile konuklarını bekliyor. Prof. Dr. Curt Kosswig tarafından 1938'de keşfedilen Manyas Kuş Cenneti, Türkiye'de kuş cenneti olarak tanınan ilk yer. Manyas, Bandırma ve Gönen arasında kalır. 64 hektarlık alanıyla Türkiye'nin en küçük milli parkıdır. Bünyesinde 266 kuş, 118 bitki ve 23 balık türü barındırır. Zaten Manyas Kuş Cenneti'ne gelenleri de pelikan, balıkçıl, kaşıkçı, karabatak, leylek, dikkuyruk, yaban kazı ve yaban ördeği karşılar. Göçle gelen binlerce kuş, ağaçların ve sazların üzerine yuva yapmış büyük kuluçka kolonileri oluşturmıştur. Tatlı sudan oluşan Manyas Gölü'nün üzerinde beyaz adacıklara rastlarsanız şaşırmayın, onlar ak pelikanların kolonileridir.
TARİHİ ANTİK ÇAĞA UZANIYOR
Manyas'ın tarihi antik çağa kadar uzanıyor. Antik şehir Daskyleion, gölün güneydoğusunda yer alıyor. İlçede Helenistik-Roma çağı, İran, Karesi Sancağı, Balkanlar ve Kafkasya'dan da izler var. Demografik yapısı, Çerkes, Yörük, Manav, Gürcü, Türkmen, Alevi, Pomak, Arnavut, Muhacir, Dağıstan, Laz ve Romanlardan oluşuyor. Gitmeden Evliya Çelebi'ye kulak vermeyi unutmayın. Seyahatname'de "İlyas Pınarı'ndan çıkar ve Türkmenler buna Manyas derler, o kadar derin değil, suyu hayat vericidir. Bu göl kaz, ördek, kuğu, bozbakkal, yeşilbaş, saka ve diğer kuşlarla dolu olur. Her gece kuğu, kaz sesinden kanat şakırtısından Manyas sahrası titrer(...)" der.
BALIK TUTAN DA VAR KAMP YAPAN DA
- Manyas Kuş Cenneti'ndeki gözlem kulesinden dürbünlerle ve kameralarla canlı türleri izlenebiliyor. Yakınlarda müze de var. Gölü Kazak kayıklarıyla gezip balık tutun. - Ketenlik, Boğazpınar, Karadere ve Kocaçay gibi dereler görülmeye değer. Dereleri çevreleyen ormanlık alanlarda yürüyüş yapılıyor. Çadır kurup kamp yapanlar da var. - İlçe merkezinde bulunan Maltepe'de çay için. Ergili'deki Daskyleion, Soğuksu'daki (Eski Manyas) Poimanenon antik kentleri, Kızıksa'daki 700 yıllık tarihi çınar, Kızık'taki jeotermal tesislerini de ziyaret edebilirsiniz. - Manyas'ta eğlence deyince akla Çerkes ve Gürcü düğünleri, Romanlar, çeşme başı ve kahve sohbetleri gelir. Yollarda manzaralı yerlerde park edilmiş arabalar görürsünüz. Gençler birbirlerine sevdalarını anlatır. Flamingo Sokağı'nda, Panayır Caddesi'nde yürüyün. El ele tutuşan utangaç gençlere rastlarsınız. Erenler Bayırı'ndan inin, Eren Dede'nin çeşmesinden su içip dilek dileyin. - Sokaklardaki duvar yazılarına göz atın. Gördüğünüz ninelere dedelere maniler okutun. "Manyasın Maltepesi/Akşamüstü serinler/Nazlı yârin sevdası/Gün geçtikçe derinler" ya da "Manyas panayırına/Parası olan gider/Yar üstüme yar sevmiş/Neresi benden güzel" gibi...
KAPILARI ÇALABİLİRSİNİZ
İlçede süt ürünleri meşhur. Özellikle de kelle peyniri, lor, kaymak ve hoşmerim. Manda sütüyle mayalanan yoğurdunu mutlaka deneyin. Kazak fasulyesi, kırdan toplanan otlarla üretilen makarna ve ekşi mayalı köy ekmeğini de tatmadan dönmeyin. İlçenin mutfak kültürü çok zengin. Keşkek, Çerkes tavuğu, dızmana, şoti, bişi, hıngal, saçaklı gibi farklı kültürlere ait lezzetler bulunuyor. Kapıları hiç çekinmeden çalın. Güler yüzle karşılanır, en güzel şekilde misafir edilirsiniz.
