Kuzey Afrika'nın ucuna kurulan ve bir Arap ülkesi olan Fas, Avrupa'ya yakınlığı ile ilginç bir kültürel mozaiğe bürünmüş. Kendini 'Afrika'daki Avrupa' olarak tanımlayan Fas'ta her dilden her kültürden insana rastlamanız mümkün. Geleneksel ile modernin eşsiz bir kompozisyonunu sunan bu ülkenin kızıl güzeli Marakeş'e doğru mistik bir keşfe çıkacağız.
Fas'ın bize göre en ilginç şehri olan Marakeş, aynı zamanda dünyanın da en tılsımlı şehirlerinden. Eski ile yeninin, zenginlik ile sefaletin, sadelikle gösterişin şaşırtan bir uyum içinde dolaştığı bu şehirde gözünüzün aldığı her yer kızıla bürünmüş. Evler, dükkânlar, resmi binalar, her şey ama her şey kırmızıya yakın bir renkte. Kızıl toprağın renginden kaynaklanıyor. İşte bu yüzden de bu şehre 'Kızıl Şehir' diyor yerliler. Ama bize göre bu şehir tam bir kızıl güzeli...
BİR ARAP MASALI
Bu kızıl şehirde ilk durağımız şehrin en ünlü meydanı Djemaa El Fna. Djemaa El Fna 'Kıyamet Meydanı' ya da 'Fanilerin Buluştuğu Meydan' anlamına geliyor ve bu meydan gerçekten de isminin hakkını veriyor çünkü burada sizi kıyamet gibi bir kalabalık karşılıyor. Bu kalabalığa karıştığınızda ise bambaşka bir dünyanın kapıları aralanıyor. Ateş üfleyenler, yılan oynatıcıları, akrobatlar, kına dövme yapanlar, hokkabazlar, masal anlatıcılar, falcılar, büyücüler, şarkıcılar, dansçılar... Hepsi burada adeta zamanı durdurarak büyük bir tiyatro oyunu sunuyorlar. Oyun sanki bir Arap masalı ve buradaki usta oyuncular da sizi oyunun bir parçası yapıveriyor.

SESSİZ BİR VAHA
Bu tılsımlı ortamdan kopup eski kent Medina'ya doğru yol aldığınızda kentin cümbüşünden uzak, sessiz, sakin bir vaha karşılıyor. Her adımda tarihin kokusunu duyduğunuz bu bölgede tarihin sessiz tanığı Kutubiye Cami hoşgeldin dercesine selamlıyor ziyaretçilerini. Eskiden el yazması kitapların satıldığı alana inşa edilen cami, 'kitaplık', 'kitap satılan yer' anlamına gelen Kutubiye ismini de buradan almış. Bu tarihi camiden birkaç fotoğraf karesi aldıktan sonra rotamızı El Badi Sarayı'na kırıyoruz.
DUVARIN ARKASI GİZLİ CENNET
Çok eski değil, 17. yüzyıl eseri olan El Badi Sarayı'nın bugün sadece birkaç duvarı ve dev bir havuzu kalmış. Zamanında bu sarayın ne denli ihtişamlı olduğunu düşünerek Marakeş'in bir başka sarayına Bahai'ye geçiyoruz. Fas'ta aile mahremiyetinin çok önemli olduğunu vurgulayan bir yer bu saray. Devrin Veziri Bou Ahmed kendisine ilk erkek çocuğunu veren eşi için 19. yüzyılın sonralarında yaptırmış bu güzel sarayı. Yüksek duvarların çevrelediği sarayın arkası gizli bir cennet sanki.
ÇÖLLERE DÜŞMELİSİNİZ!
Marakeş'te mutlaka görülmesi gereken duraklardan biri de Sadi Türbeleri. 16. yüzyılda hüküm süren Sadi Kralları ve akrabaları için yapılan bu mezarlar, Sultan Mulay İsmail tarafından surlarla çevrilmiş. Dar bir yoldan ulaşılan mezarların üzeri geometrik desenli taşlarla kaplanmış. Marakeş'in tarihi mekanları arasında giren ve turistler tarafından yoğun ilgi gören bu türbeden sonra Fas gezinize daha mistik bir hava katmak ve Fas'ı tam anlamıyla yaşamak isterseniz Marakeş'in hemen yanı başında bulunan Sahra Çölü iyi bir seçenek olacaktır. Bir düşünsenize! Önünüze serilen uçsuz bucaksız çöl, üzerinizde Faslıların yöresel kıyafeti Cellabe, başınızı güneşten korumak için büyük bir şapka, deve üzerinde geçirilen dakikalar ve hatta bir çöl çadırında yenilen Fas'a özgü yemekler... Hayatınız boyunca böylesine güzel ve farklı bir deneyim sizce başka nerede edinilebilir?
FAS'A DAİR KISA NOTLAR...

Fas'taki camiler bizim alışık olduğumuz klasik camilerden farklı. Özellikle minareleri kare biçimli ve bir kuleyi andırıyor.

Fas'ta II. Hassan ve V. Mohammed iki önemli lider. Bu iki liderin ismini hemen hemen bütün şehirlerin sokak ve caddelerinde duymanız mümkün.

Fas'ta resmi dil Arapça olmasına rağmen resmi devlet dairelerinde Fransızca hakim. Bir süre sömürge altında kalan ülkede Avrupa kültürünü görebilir ve bazı bölgelerde İspanyolca, İngilizce gibi farklı dilleri duyabilirsiniz.

Fas'ta fotoğraf çekmek istiyorsanız insanlardan izin almanız gerekiyor, izinsiz fotoğraflardan pek hoşlanmıyorlar ve genellikle size poz verdikten sonra küçük bir bahşiş bekliyorlar.

Fas sokaklarına baharat kokusu hakim. Yemeklerinde yoğun baharat kullanıyorlar ama damak tadı bizim kültürümüze yatkın. Kuskus dedikleri ince irmikten hazırlanan pilav ve tanjine dedikleri et yemeğinin tadına mutlaka bakmalısınız.

Eğer tatlı düşkünü iseniz Fas tam size göre bir ülke; çünkü birbirinden leziz tatlılar burada çok uygun fiyatta özellikle de bademle yapılan tatlıların tadı harika.

Fas'ta sadece alışveriş için dolaşmanız bir haftanızı alabilir. Fiyatlar oldukça makul ve başka hiçbir ülkede bulamayacağınız birçok şeyi burada bulabilirsiniz. Fakat pazarlık yapmadan hiçbir şeyi almayın. Verilen fiyatın yarısını teklif edin.

Fas'ta Akdeniz iklimi hakim fakat gece çöl rüzgarının etkisi ile bazen soğuk olabiliyor. Siz her ihtimale karşılık yanınıza ince bir hırka almayı unutmayın.