Mehmet Sait Kılıç

Mehmet Sait Kılıç

17 Mayıs 2017, Çarşamba

Kopiller ve hoppa kızlar

Soğuk savaş bitince İncirlik üssünün varlık nedeni ortadan kalktı.
Buna rağmen ülkemizde hiçbir iktidar bu üsse dokunmaya cüret edemedi...

İncirlik üssü Saddam Irak'ına karşı yürütülen operasyonlarda kullanılmasına rağmen ne hikmetse PKK, PYD, YPG, YPJ ve DAİŞ'e karşı gerektiği gibi kullanılmıyor...

Biz de bunun üzerine İncirlik'i kapatabileceğimizi dillendirerek müttefiklerimizin kulağına "kar suyu" kaçırdık...

Tabii, İncirlik'i kapatmanın ülkemizde terör eylemlerine, suikastlara, kalkışmalara, ekonomik krizlere neden olabileceğini iyi biliyoruz.

Ancak atılacak böylesi bir adımla memleketimizin "tam bağımsız" bir ülke statüsüne geçeceğini, hatta "bölgesel ve küresel" bir güç olacağını da gene çok iyi biliyoruz.

İşe Almanlardan başladık!

Almanları bu üsten defetmek için bize güzel bir bahane gerekiyordu. Neyse ki Almanların son yediği nane bize bu imkanı sağladı.

Almanlar NATO'da görevli FETÖ'cü 3'ü general, 40 subayın iltica başvurusunu kabul edince biz de onlara İncirlik'te "kapıyı gösterdik" ve "güle güle" dedik...

Merkel bunu, "hoş olmayan bir karar" olarak nitelemiş...

Bir başka CDU'lu politikacı Otte, "Acil olarak İncirlik yerine alternatifler devreye sokulmalı" demiş...

Bir diğer SPD'li politikacı Hellmich, "Alman askerlerini İncirlik'ten çıkarmak için hazırlıklara başlanmalı" demiş...

Almanya için İncirlik üssüne alternatif olabilecek en uygun yerler: "Ürdün, Güney Kıbrıs ve Kuveyt" olduğunu hatırlatarak bu konuyu noktalayalım...

İncirlik'i kapatmak yetmez, manevi üsleri de kapatmak lazım!

Ne yazık ki, Amerikalılara yalnızca İncirlik üssünü değil, gönlümüzün, vicdanımızın, ruhumuzun, aklımızın üslerini de dibine kadar açmışız farkında değiliz...

Amerikan kültür endüstrisi ve Amerikan bağımlılığı memleketimizi Amerika'nın uydusu, uşağı, sömürgesi konumuna soktuğu gibi hepimizi de köleleştirmiş durumda...

(Her ne kadar biz, "Amerika bizim stratejik ortağımız" desek de realitede böyle bir şeyin olmadığını, Amerika'nın FETÖ, PKK, PYD, YPG, YPJ ve DAİŞ'i yemlemesiyle, beslemesiyle ve bu terör örgütlerinin "söylem ve eylemlerine" hoşgörüyle bakmasıyla öğrendik...)

Dolayısıyla bırakın Amerika ile yaptığımız ticaretten "payımıza düşenle sebeplenmeyi" herifler bize habire "kazık atıp" duruyorlar...

Zihinlere takılan manevi prangalarla evlatlarımızı kaybediyoruz!

Amerikan kültür emperyalizminin yaptığı "anestezi" sayesinde memleketimizde sayıları milyonları bulan Amerikan hayranı bir nesil türedi ve türemeye de devam ediyor...

Öyle ki bu nesil, kendisine dayatılan her Amerikan malını "sorgulamadan alıp kullanmaya, gözü kapalı tüketmeye" hazır!

Açık söylemek gerekirse etrafımız "Amerikan filmleri, dizileri, klipleri ve bilgisayar oyunları" sayesinde;

iletişimsel manyaklarla, kolej züppeleriyle, Amerikalıdan çok Amerikalı takılan işadamı bozuntularıyla, cipe binmeyi "sınıf atlamak" sanan zengin veletleriyle, marka giyinmeyi "elit olmak" sanan sonradan görme kopillerle ve hoppa kızlarla, yeni çıkan Amerikan filmlerinin ve bilgisayar oyunlarının kapısında bilet kuyruğu oluşturan saçı sakalı ağarmış sabi ruhlu kazıklarla, Amerikalılar gibi "vaaov" diye bağıran karın ağrısı tiplerle, "repçi, rakçı, hiphopçu" küpelilerle, kendilerine Amerikan isimlerini yakıştıran eziklerle, Amerika'nın en kelek filmlerini bize yutturmaya çalışan (sözde) entellerle, işyerlerindeki Türkçe tabelalarını indirip yerine İngilizcesini asan tacirlerle, sıkı komünist geçindikleri halde evlatlarını Amerika'da okutan kart budalalarla, dolar biriktiren hacı amcalar ve teyzelerle, "ekonomi çökse de elimizdeki doların değeri artsa" diye bekleşen hınzırlarla dolu...

Neyse ki Erdoğan'ın yaptığı icraatlarla bu maddi ve manevi prangaları bir bir kırıp yeniden özümüze dönmeye başladık... Zamanı gelince de İncirlik dahil dibine kadar açtığımız tüm üsleri kapatacağız...

SON DAKİKA