Damızlık erkek meselesi ve Kadınlar Günü

Seda Sayan ve Hülya Avşar kuyuya iki taş attı, kırk artist çıkaramadı!

Sayan, sperm bankasının aleyhinde, inşaat işçilerinin lehinde konuştu, "damızlık" falan dedi, aktrisler pek heyecanlandılar...

Avşar, "erkek çalışsın, kadın evde çocuklarını büyütsün, yemeğini yapsın, kocasını karşılasın" dedi. Aydın Beyler ve Münevver Hanımlar çok pis tepki gösterdiler.

(Yeri gelmişken, Kurtuluş Savaşı'nda kağnısıyla cepheye top mermisi taşıyan ve mücadele eden Müslüman Türk kadınlarının Seda'ya çok pis kızacaklarını, Hülya'ya da "aferin, helal olsun sana" diyeceklerini hatırlatmak isteriz. Zira onlar da böyle düşünüyorlardı.)

Oysaki bu gibi performanslar çoğunlukla "aykırı cevherler yumurtlayıp ilgi çekme isteğinden" kaynaklanırlar.

Benzer şeyleri Celâl Şengör denen ateist de yapmıyor mu?

Hoca damdan düşer gibi karşımıza çıkıp güzel güzel saçmalamıyor mu?

Örneğin: "12 Eylül'de mahkumlara yedirilen dışkı baldan tatlıdır(!)"... "Krallık, demokrasiden daha iyidir(!)"... "Fatih Sultan Mehmet Müslüman değildi(!)"... "Kanuni salağın tekidir(!)"...

Bu zırvaların haybeden ilgi toplamak amacıyla söylendiği çok açık değil mi?

Bu uyanıklar şaşkın medya mensuplarını bu suretle işletip kendilerine ertesi günkü yazılı ve görsel medyada yer açıyorlar...

Bu türünden aykırı demeçleri gerçek sanıp sevindirik olanlar da saftiriklerdir...

***

Dünya Kadınlar Günü

Bir kadınlar gününü daha idrak ediyoruz. Muhalif basın, bu özel günde iktidara taş atmak ve müşterisini okşamak için gene abartılı haberlere imza atacaktır. Atmazsa aklımız kalır.

Gene bol miktarda taciz, mobbing, ayrımcılık, hamilelerin işten çıkarılması, kadınlarla ilgili psikolojik ve fiziksel şiddet haberlerine maruz kalacağız...

Evet, "Kadınlar Günü" tüm dünyada ve ülkemizde bol bol feminizm ve "kadına şiddete hayır" propagandalarıyla kutlanacak...

Hanımlar, kadına şiddet haberlerini lanetleyen sert mesajlarla kuşatılacaklar. Başarılı kadınların hayat hikâyeleriyle hoş tutulacaklar...

Medya bugün havanda su döverek kadınlara çalışacak yani.

İşin matrağı, kocasının parasını sokağa döken hanımları "Kadınlar Günü" hiç mi hiç ilgilendirmiyor.

Zira onları ilgilendiren tek şey kredi kartlarının limitidir...

Sizden rica ediyorum, muhalif basının algı operasyonları yaparak ikide bir keyifle yayınladığı kadına şiddet haberlerine kulak asmayın. Çünkü bunların çoğu gerçeği yansıtmıyor. Eğer yazılıp çizilenler doğru olsaydı şu an iktidarda CHP olurdu...

Bir diğer önemli nokta da, iktidarın kadınların lehine uyguladığı pozitif ayrımcılıktır: Doğum parası, evde torunlarına bakan ninelere dolgun maaş verilmesi, ev hanımlarına para yardımı, birtakım özel sağlık hizmetleri, gene hanımlara yönelik "İş Hukuku"ndan kaynaklanan ayrıcalıklar...

Yetkililer kadınlara uygulanan şiddetin azaldığını söylüyor... Bu mevzuda ümitsizliğe düşmeden, geleceğe umutla bakmak lazım. Zira Türkiye iyi yoldadır ve iyiye gidiyor... (Bu iyi, o İYİ değil, karıştırmayın!)

Hasılı, memleket, kadın hakları konusunda muhalefetin ve muhalif basının algılatmak istediği gibi kötü durumda değil.