Cumhurbaşkanımız 28-29 Eylül'de Almanya'ya resmi ziyarette bulunacak. Steinmeier ve Merkel'le görüşecek...
Almanya'da yaşayan birtakım Türkiye düşmanları söz konusu ziyarete şiddetle karşı çıkıyor...
Bunlara en güzel yanıtı Almanya Dışişleri Bakanı verdi: "Bir ülkenin devlet başkanlığına seçilmiş kişilere o makama uygun şekilde davranılması gerektiğini düşünüyorum. (Erdoğan'ın Almanya Cumhurbaşkanı tarafından askeri törenle karşılanmasını ve onuruna yemek verilmesini kastediyor.) Ziyaretin saygınlık çerçevesinde düzenlenecek olması her türlü mevzunun konuşulmasını sağlayacak..."
Ey Türkiye düşmanları! İsteseniz de istemeseniz de bu ziyaret gerçekleşecek. Nokta.
***
Öte yandan, Almanya'nın PKK ve yandaşlarına yönelik yürüttüğü politikalar giderek daha iyi bir hâl alıyor.
Gelin buna birkaç örnek verelim: Ordumuzun Afrin'e düzenlediği harekât esnasında, içinde YPJ paçavrasının bulunduğu bir haberi sosyal medyada paylaştığı için Alman bir müzisyene dava açıldı...
Keza, sosyal medyada YPG-YPJ paçavraları paylaştığı ya da eylemlerde YPG-YPJ paçavraları taşıdığı için Bayern eyaletinde onlarca kişiye davalar açıldı ve bu gerekçeyle evleri polis tarafından basıldı...
Kezalik, Mart ayında Thüringen kentinde PKK yandaşlarıyla dayanıştığı için 6 Alman aktivistin evi Alman polisi tarafından basıldı ve haklarında yasal işlem başlatıldı...
Benzer nedenlerle Sol Parti'nin gençlik örgütü bürosuna baskın düzenlendi. Hatta Alman yetkililer buna dair, "Radikal Alman solunun PKK taraftarlarıyla güçlü dayanışması" başlığıyla bir rapor bile hazırladılar...
Bitmedi, geçtiğimiz günlerde Almanya İçişleri Bakanı Anayasa Koruma Örgütü'nün (iç istihbarat kurumunun) 2017 yılı raporunu açıkladı.
359 sayfalık raporda PKK ve yandaşlarına tam 30 sayfa ayrılmış. Raporda PKK'lıların Almanya'daki en büyük örgütü olan NAV-DEM ve PKK'lı mahpuslara hukuki, politik ve ekonomik destek veren Azadi e.V'den detaylı olarak bahsediliyor... (Alman polisi bu terör yuvalarına derhal operasyon yapmalıdır!)
Ayrıca raporda Yeni Özgür Politika denen sözde gazetenin PKK'nın yayın organı ve ANF'nin de PKK'ya yakın ajans olduğu açıkça belirtilmiş. (Madem öyle kapatsanıza bunları!)
Bir de raporu hazırlayanlar, PKK yandaşlarının düzenlediği kriminalizasyon karşıtı eylemleri provokasyon olarak değerlendirmişler. (Doğrudur!)
Yetersiz ama buna da şükür.
