Baha Erbaş

Enerji devrimi ve kaya gazı

Türkiye'yi ziyaret eden ABD Enerji Bakanı "kayagazı bir devrim oldu" dedi. ABD'de uzun yıllardır süren çalışmalar daha önce kimsenin ummadığı sonuçlar yarattı. ABD Enerji Bakanı'nın bahsettiği 'Enerji Devrimi'nin yaratacağı muhtemel gelişmeler, ABD ve dünyanın diğer büyük ekonomileri arasındaki rekabet, üretim/ithalat-ihracat avantaj ve dezavantajlarını, ABD'nin dünya ekonomisi içindeki konumunu, Çin, Avrupa, Rusya, Ortadoğu'nun ekonomik ve siyasi olarak geleceğini derinden etkileyebilecek bir sürecin başlangıcı olacak gibi görünüyor-tabii dünyanın diğer bölgelerinde de ciddi kaya gazı rezervleri ortaya çıkmazsa-.
Geçen hafta Boston'da, dünyanın en önemli enerji think-thank'lerinden biri kabul edilen Cambridge Energy Research Associates(CERA)'da, CERA'in yöneticisi Daniel Yergin'i dinleme fırsatı bulduk. Daniel Yergin, uzun yıllar Harvard Business School'da enerji üzerine dersler vermiş olan, enerji konusunda dünyada yaşayan en büyük birkaç otoriteden birisi olarak bilinen, Türkçe de dahil onlarca dile çevrilmiş olan ve enerji konusunda dünyanın en önemli eserlerinin başında kabul edilen The Prize'in yazarı(Yergin'in The Prize'in devamı olarak yazdığı ve 2011'de basılan The Quest adlı eseri bugün dünyanın en önde gelen üniversitelerinde ders kitabı olarak okutuluyor.) Yergin, ABD'nin enerji stratejilerinin merkezinde Kaya gazının olduğunu, Kaya gazı üretiminin ABD'de son 4 yılda yüzde 430 arttığını, geçtiğimiz 2 yılda kaya gazının ekonomiye 600 bin iş gücü istihdamı sağladığını ifade ediyor. Yergin'e göre kaya gazı, ABD ekonomisinde 1960'lardan bu yana devam eden düşüşü tersine çevirebilecek kadar güçlü.

Amerikan Enerji Bilgi Kurumu'nun verdiği bilgilere göre, ABD, 2012 yılında tükettiği toplam doğalgazın yüzde 7'sini ithal etti. Kaldı ki Uluslararası Enerji Ajansı, 2011 yılında dünyanın en büyük 2. doğalgaz üreticisinin Rusya'dan sonra ABD olduğunu, ABD'nin ürettiği toplam doğal gaz miktarının Suudi Arabistan, İran ve Katar'ın toplam üretimlerinden çok daha fazla olarak gerçekleştiğini belirtmek gerek.
ABD, en son 1966 yılında tükettiği kadar doğalgaz üretebilmişti o tarihten bu yana kesintisiz olarak doğalgaz ithal ediyor. Kaya gazı üretimindeki artışın katkısıyla ABD, 1966'dan bu yana tarihte ilk defa tekrar 2019 yılında tükettiği bütün doğalgazı üretebilecek, 2020 yılında tükettiğinin yüzde 1'i kadarını, 2040 yılında ise yüzde 12'si kadarını da dünya piyasalarına ihraç edecek. Bu durum, ABD'nin Meksika ve Kanada ile olan büyük enerji ticaretini de alt üst edip, Amerika lehine bir süreci başlatacak. ABD 2011 yılında ürettiği doğalgazın yüzde 32'sini Kaya gazından elde etti. Bu rakamın 2007 yılında sadece yüzde 8 olduğu hatırlanırsa kaya gazı üretimindeki muazzam artış gözler önüne gelir ki bu rakamın 2035'de yüzde 50'yi geçmesi hedefleniyor.

Bu yıl ABD Enerji Bakanlığı şöyle bir açıklamada bulundu: "ABD 2017-2020'de tükettiği bütün petrolü üretecek ve 2023-2027'de petrol ihraç etmeye başlayacak."
Kaya gazı üretimindeki artış sadece doğalgaz da değil ABD'nin petrol tüketiminde de göreceli bir düşüşü beraberinde getirdi. 2005 yılında ABD'nin günlük petrol/petrol ürünleri tüketimi 20.8 milyon varili bulurken, 2012'de bu rakam 18.4 milyon varile kadar geriledi. ABD, 2012'de günlük olarak tükettiği 18.4 milyon varil petrolün yaklaşık 8 milyon varilini ithal edip 10 milyon varilini kendisi üretti ki 1990'ların başından bu yana gösterdiği en iyi performans idi. Öte yandan bütün bu süreçte Ortadoğu'dan ithal ettiği petrol miktarı da ciddi bir azalma gösterdi. Gerçi, ABD, 1973-74 petrol ambargosu'ndan bu yana kademeli olarak petrolde Ortadoğu'ya olan bağımlılığını azalttı, azaltıyor.
Heralde ABD'nin Ortadoğu petrolüne kayıtsız bağımlılığı sadece Ortadoğu'da konuşulan birşey artık. ABD, Suudi Arabistan'dan ithal ettiği kadar petrolü Meksika'dan ithal ediyor. ABD 2012'de ithal ettiği petrolü en çok Ortadoğu'dan değil yanı başındaki Kanada'dan aldı. ABD 2012 yılında yaptığı toplam petrol ithalatının yüzde 34'ünü Kanada'dan temin etti ki bütün Ortadoğu'dan temin ettiği petrolden daha fazla bir rakam.
ABD, Ortadoğu petrolünün dünya piyasalarına düzenli akışına, Ortadoğu'daki enerji güzergahlarının güvenliği ve kontrolüne ve Ortadoğu'daki olası bir krizin dünya ekonomisi üzerinde yaratacağı tahribata Ortadoğu petrolüne olan bağımlılığından çok daha fazla bağımlı ve mecbur.
bahaerbas@fas.harvard.edu

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.