Demokrasi eşiğindeki yargı
Yargıtay ve Danıştay'dan gelecek üyelerin belli olmasının ardından, yarın Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) için birinci derece savcı ve yargıçlar arasından on üye daha seçilecek. Toplam 22 kişilik kurulun ne derece çoğulcu olacağı demokrasi açısından kritik bir konu. Çünkü HSYK tüm terfi ve tayinleri gerçekleştirme dışında yargı mensuplarına soruşturma açma ve cezalandırma yetkisine sahip tek kurum.
Cumhuriyet'in başından bu yana HSYK resmi ideolojinin aracı olarak işlev gördü ve vesayet sisteminin garantörü oldu. Diğer bir deyişle yasamanın karşısında bir ideolojik direnç odağı olarak tasarlandı. 2010 Referandumu bu yapıyı çoğulcu hale getirecek bir normalleştirme girişimiydi ama başarılı olamadı. Çünkü CHP üye seçim mekanizmasının antidemokratik olduğunu iddia ederek konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı ve Mahkeme de o yönde karar verdi. Sonuç en fazla oy alan grubun tüm HSYK'ya hakim olabilmesiydi. Nitekim öyle de oldu ve Gülen cemaati kurum içinde orantısız bir güç elde etti.
Önümüzdeki seçimler bu tekelci yapının kırılması için bir fırsat. Ancak aynı zamanda HSYK'nın bir siyasi mücadele alanı olmaktan çıkarılması da gerekiyor. Hükumet bu açıdan doğru bir tutum aldı. Gülen grubunun karşısına sadece kendisine yakın adayları çıkarıp yargı kurumunun genel sosyolojisini zorlamadı. Bunun yerine sosyal demokratlardan milliyetçilere uzanan bir yelpazede farklı grupların temsilini temel alan bir koalisyonun oluşmasını teşvik etti. Büyük ihtimalle seçimler ve atamalar sonucunda ilk kez HSYK'da çok sayıda siyasi eğilim yan yana bulunacak ve aralarındaki denge daha adil kararları ve liyakati öne çıkaran tasarrufları mümkün kılacak.
Eğer bugün yargı bir meşruiyet krizi yaşıyorsa bunun sorumlusu bizzat bu sistemi kuranlar ve ondan yararlanmak üzere bu çarpık yapıyı bir 'hukuk devleti' kisvesi altında sunanlardır. AKP'nin yargıya müdahale anlamını taşıyan eylemlerinin toplumdan tepki almamasının, hatta desteklenmesinin nedeni de bu. Yargının kendisini hükumete rakip bir siyasi aktör olarak gördüğü ve çoğulculuğa direndiği bir rejime demokrasi denemeyeceği de açık.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.