Etyen Mahçupyan

Erdoğan’ın Sünni coğrafyadaki söylemi

Erdoğan'ın İslam dünyası temsilcileri ile buluştuğu her toplantıda öne çıkardığı temalardan biri, Batı'nın 'bizim' iyiliğimizi istemediği. Doğrusu bunu ispatlamak için çok uğraşması da gerekmiyor. Son iki yüz yılın tarihi özellikle Orta Doğu'daki her ülkede bu algıyı gerçekçi temeller üzerine oturtmuş durumda. Buna ABD'nin yalan bulgulara dayanan Irak müdahalesini eklediğinizde Batı'nın fırsatçılığı tezine dayanan açıklamalar yerini Batı'nın 'kötü niyetine' bırakıyor. Nihayet günümüze gelindiğinde Suriye'de yaşanan katliam karşısındaki kayıtsızlık hiç de masum bir çaresizlik olarak gözükmüyor.

Vurgulamak gerek ki İslami coğrafyanın kategorik bir Batı karşıtlığına sahip olduğu söylenemez. İki 'dünya' arasında sosyal temas giderek yoğunlaşıyor ve Batı'nın kültürel, estetik cazibesi hükmünü koruyor. Ayrıca küreselleşme sayesinde gündelik hayatın hızla Batılılaştığı bir Orta Doğu'dan söz ediyoruz. Buna ABD ve AB'nin iyi ilişkiler içinde olduğu İslami yönetimleri de ilave edelim. Ne var ki toplumsal dinamikler bugün İslami coğrafyadaki toplumlarla yönetimlerin arasına mesafe koymuş durumda. Şu anki yönetimlerin sürdürülebilirliği geçmişten gelen güç ilişkilerinin uluslararası planda korunması ve tahkim edilmesiyle bağlantılı… Bu yönetimlerin toplumsal meşruiyeti her geçen gün zayıflıyor ve bu coğrafyada siyasetin daha 'ilkel' kimlik çatışmalarına yönlenmesinin nedeni de bu.

Söz konusu dinamiğin temelinde ironik bir biçimde bizzat Batı'nın geliştirdiği değerler var. Özgürlük ve demokrasi arayışı, Batı entelektüel çevrelerinin modernlik eleştirisinden fazlasıyla etkilendi. Bugün klasik liberal bakışın öne sürdüğü özgürlük ve demokrasi fikriyle yetinmek pek mümkün değil. Herkesin kimliksel anlamda törpülenip ulusal 'vatandaşlığın' içinde eridiği bir dünyada yaşamıyoruz. Batı bunu tarihsel olarak önemli oranda gerçekleştirmiş gözükse de, o bile küreselleşme karşısında yenik düştü. Göçmen siyaseti özellikle Avrupa'da büyük sıkıntı yarattı. Orta Doğu'da ise bu türden bir vatandaşlık hiçbir zaman oluşmamıştı. Dolayısıyla post modern dönem İslami coğrafyada herkesin kendi 'fabrika ayarına' yani kimliğine dönmesine neden oldu. Bu ise aynen Yugoslavya örneğindeki gibi, birikmiş ayrışmaların sert çatışmasını davet etti.

Bu yaşananlar aslında Batı açısından tarihsel bir sınav niteliği taşıyordu ama bunun idrak edildiği söylenemez. Aksine ABD politikası Batı adına vahim hataları ifade etti. Sınavı geçmek bölge adına adil çözümleri desteklemekle ve kimlikten arındırılmış bir bakışa sahip olmakla mümkündü. Oysa Batı'dan bakış genelde 'Sünni tehdidi' öne çıkardı ve bunun etrafında bir tedbir siyaseti üretti. Irak'ta Maliki, Suriye'de Esad rejimlerinin desteklenmesi vahim bir hataydı. Şii oldukları için değil, demokrat olmadıkları ve kimlik siyasetinin en kaba örneklerini hayata geçirdikleri için…

Bugün Orta Doğu'nun Sünni halkları Batı'yı bu tutumundan dolayı suçluyor ve Batı'ya yönelik algı her geçen gün kötüye gidiyor. Bu nedenle Erdoğan'ın söyleminin bölgede tabanda önemli bir karşılık bulacağından kimsenin kuşkusu olmasın. Erdoğan hitap ettiği yetkililerin kim oldukları ve nasıl davranacakları konusunda romantik bir bakışa sahip değil. Her fırsatta Orta Doğu'nun durumunun asıl sorumlusunun bizzat bu coğrafyadaki yönetimler olduğunun altını çiziyor. Ama ikili bir mesajı var. Biri Batıya… Bir tavır değişikliğinin ve gerçek anlamda demokratik bakışın üretilmesini talep ediyor. İkincisi ise doğrudan Sünni halklara… Onlara da bu yönetimlere mahkûm olmadıklarını hatırlatıyor.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.