Kalbinizi sevdiği gıdalar ile besleyin

Verilerine en iyi ulaştığımız toplumlardan birisi 300 milyonun biraz üstünde nüfusu olan Amerika Birleşik Devletleridir. Yayınlanan son verilere göre kalp hastalıkları Amerikan toplumunun bir numaralı ölüm sebebi olarak kalmaya devam ediyor. Öyle ki, her yıl 600 bin insan kalp hastalıkları sebebi ile hayatını kaybederken, 800 bin kişi ise hayatında ilk defa kalp krizi ve 500 bin kişi ise tekrarlayan kriz geçiriyor. Rakamlar oldukça büyük ve korkutucu. Yapılan istatistiksel çalışmalar kalp hastalıkları ve diyabetin gelecekte de bu yerini koruyacağı yönünde.
Yeni ilaçlar, tedavi metotları ve hastalıklı kalbin iyileştirilmesinin yanı sıra artık son dönemde popülaritesini artırmış olan koruyucu yöntemler büyük önem kazanmakta. Koruyucudan kasıt insanın kendi kendini korumasıdır, yapılan araştırmalar ve elde edilen sonuçlar sadece toplumu bilgilendirmeye yönelik yapılmaktadır. Burada en büyük sorumluluk da insanın kendisindedir. Bu yüzden diyoruz ki, siz bu hastalıklarla hayatını yitirenlerden olmak zorunda değilsiniz. Sizin kalbinizi iyileştirecek ve koruyacak, hayatı doyasıya yaşayacak, ve sağlığınızı birinci planda tutmanın verdiği iyilik hissini bulmaya gücünüz var.
Yüzlerce diyet kitabı, binlerce web sitesi kalbinizin sağlığını güvence altına alacağına söz verdiği diyetler sunuyorlar. Yetmiyormuş gibi dizginlenemez bir tutku ile de seçimlerini savunuyorlar. Siz siz olun duyduğunuz veya okuduğunuz her şeye inanmayın. Bu yayınlanan tavsiyelerin çok azı güvenilir ve kanıta-dayalı araştırmalarla desteklenmektedir.
Bir kelime ile en iyi kalp diyetini söylemem gerekirse: Akdeniz!
1950'li yıllarda Minnesota Üniversitesi'nden araştırmacı A.Keys, Akdeniz coğrafyasında özel bir şeyler olduğunu fark etmiş ve kalp hastalıkları ile beslenme alışkanlıkları üzerinde 20 yıllık bir analiz araştırması yayınlamıştır. Bu araştırma İtalya, Yunan Adaları, Yugoslavya, Hollanda, Finlandiya, Japonya ve ABD den 12,000 erkek üzerinde yapılmıştır. Araştırma neticesinde Yunan Adaları'nda yaşayan insanlarda yüksek yağ tüketimine rağmen koroner kalp hastalıklarının azlığı ve yaşam beklentisinin yüksek olması dikkat çekmiştir. Araştırmasındaki bu sonucu bölgesel beslenme özelliklerine bağlayan Keys, ¨Akdeniz Diyeti'ni terminolojiye kazandırmıştır.
Akdeniz'e 15 ülkenin sınırı olmasına rağmen, beslenme alışkanlıklarında bir çok ortak nokta içermektedir. Peki bu diyetin ne özelliği var? Sebze kaynaklı gıdaların çokluğu, besinlerin en iyi kombinasyon içinde olması, doğru yağ seçenekleri ve doğru karbonhidratlar içermesi, temelde bu sorunun cevabıdır. Bunlar temel faktörler olmasına rağmen Akdeniz Diyeti'nden bahsederken zeytin yağına odaklanıyoruz.

Unutmayın ki Akdeniz Diyeti yağdan yoksun bir beslenme metodu değildir. İçerdiği zeytinyağı, ¨iyi yağ asidi¨ olarak adlandırılan oleic asitten zengin olması ile bilinir. Bazı araştırmalarda zeytinyağı kalp hastalıklarındaki risk etkenlerinde iyileşmeye yol açtığı tespit edilmiştir. Bunlar arsında trigliseridlerde, enflamasyonda ve kanın pıhtılaşmasında azalmaya yol açmanın yanı sıra damarların fonksiyonlarında iyileşme göstermiştir. Bazı araştırmalar iyi kolesterolün(HDL) yükselmesine yol açtığı için en iyi zeytinyağının natürel sızma olduğunu vurgular. Biz ise soğuk-pres yöntemi ile elde edilen natürel sızma yağını tavsiye ediyoruz.
Kontrollü bilimsel çalışmalar meyve-sebze-zeytinyağı temeline sahip Akdeniz Diyetinin bahsetmiş olduğumuz faydalarını vurgulasalar bile bunu sadece zeytinyağına odaklamak yanlış olur. Akdeniz Diyetini bütün bir paket olarak sağlıklı beslenmek için kabul etmek gerekir.
Can alıcı soruya gelirsek; Akdeniz Diyeti kalp krizinden koruyor mu?
Şimdiye kadar ki kanıtlarımız bu sorunun cevabının ¨Evet¨ olduğunu öne sürüyor. Yunanistan'da 22,000 erişkin ve Amerika'da Ulusal Sağlık Enstitüsü desteğinde yapılan 400,000 erişkin kişi üzerinde yapılan çalışmalar neticesinde Akdeniz Diyeti temelinde beslenen kişilerin daha az oranda kalp hastalıkları sebebi ile öldüğü tespit edilmiştir. Buna rağmen daha büyük çaplı, diğer beslenme şekillerini içeren kontrollü randomize çalışmalar yapılması gereklidir. Bu oranda bir kanıtımız olmamasına rağmen, yeterli oranda bilimsel çalışma yapıldığını ve kalp hastalıklarından korunmak için ¨en iyi¨ beslenme şeklinin şu anda Akdeniz Diyeti olduğunu düşünüyoruz.
Sağlıklı bir kalbimiz olmadan hiç bir organımız yeterli besin alamayacağı için sağlıklı çalışamaz, beynimiz de dahil olmak üzere bedenimizi yaşatmaya devam eden kalbimizdir. Tabi ki yaşamaktan ziyade kaliteli yaşamak başlıca hedefiniz olmalıdır, bizlerde bunun için çalışıyoruz. Yaşınız ilerlemiş olsa da merdivenleri soluğunuz kesilmeden çıkabilmek , çocuklarınız ve torunlarınızla ilaç molası vermeden vakit geçirebilmek aslında sizin elinizde. Yaşam tarzınız haline getireceğiniz basit kurallarla iyi sonuçlar alabileceğiniz tercihler yapmak mümkün. Başka konulara girmeden önce bundan sonra ilk olarak kalp hastalıkları için doğal tedavi yöntemlerinden bahsedeceğim.

Allah bizi kendisine kul olarak yarattı, ¨O¨ nun için duracağı güne kadar kalbimiz atacak, attığı her anı doyasıya sağlıklı yaşamak için yazılarımı takip edebilirsiniz…

@DrYerebakan

Division of Cardiothoracic Surgery Columbia University

New York Presbyterian Hospital