Hilâl Kaplan

PKK’nın ‘devrimci savaşı’

PKK, en az beş yıldır 'halkların devrimci savaşı'nı teorileştiriyor. Buna göre, artık savaş dağda askere karşı değil, şehrin göbeğinde güvenlik güçlerine karşı verilmelidir. PKK, böylelikle halk ile devlet arasındaki uçurumun kendi lehine evrilebileceğini ve bölgedeki güvenlik güçlerine geçmiş politikalardan ötürü kötü gözle bakan halkın da ayaklandırılarak kendisine destek olacağını hesaplıyor.

Mussolini'nin 'Kara Gömleklileri'ne benzetebileceğimiz "Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi' isimli YDG-H, bu amaçla 25 Şubat 2013'te kuruldu. Kürt gençlerini önce ideolojik propagandayla yetiştiren PKK, kendi kamplarında askerî eğitim de vererek bu gençleri 'tam teçhizatlı teröristler' olarak memleketlerine geri yolladı. Nisan 2013'te PKK'nın dağdaki unsurlarının Öcalan'ın çağrısı ile geri çekilmesiyle birlikte, YDG-H milisleri, onlardan boşalan alanları şehirlerde doldurmuş oldu. Gezi riotsla beraber PKK da çekilmeyi tamamen durdurunca devlet karşısında hem dağda hem de şehirde örgütlü iki yasa dışı silahlı örgüt bulmuş oldu. Çözüm sürecinin devam ettirilmesi için devlet bu gidişata tam 2 yıl boyunca göz yumdu.

Geçen sene 6-8 Ekim tarihleri arasında YDG-H, Kobani'ye destek bahanesiyle ayaklanma başlattı. Olaylarda tam 52 sivili öldürdü. Bu şekilde, kendi 'marka'sını da dehşet ve terör yayarak tüm bölgeye ilk kez duyurmuş oldu. Nitekim PKK yöneticisi Murat Karayılan da verdiği bir röportajda YDG-H'nın 6-8 Ekim kalkışması sırasında "büyük bir zafer" kazandığından bahsetmişti.

Devletin YDG-H ile mücadeleye yönelik startı Cizre'den vermesi de bir tesadüf değil. Zira YDG-H'nın kuruluşu bu ilçede gerçekleşti ve 'koordinasyon karargâhı' olarak da kullanıldı. PKK'nın önemli silah depolarının da Cizre'de bulunduğu biliniyordu. Devlet buradaki milis ve mühimmat yığınağının önüne geçerek PKK'nın diğer yerlerde de yapabileceği saldırılara karşı önlem almak istedi. Her ne kadar YDG-H ve PKK Cizre'ye devlet müdahalesini hukuk dışı bir pratikmiş gibi yansıtsa da, France24 televizyonuna röportaj veren bir YDG-H'lının kendi sözleri aslında silahlı bir milis grubuyla karşı karşıya olunduğunun ve devletin sivilleri değil, sadece bu milisleri hedef aldığının kanıtı: "Öldürülen arkadaşlarımızın çoğunda tabancalar vardı, ağır silahımız yoktu. Eylemlerimizi bombalarla yapmaya çalıştık."

YDG-H molotof kokteyli atmaktan sivillerin yaşadığı sokaklara hendekler kazıp bombalarla doldurmaya, halkın evlerini zorla gasp edip oralarda mevzilenmekten ticari tırları yakmaya, hasta taşıyan ambulansları taramaktan keyfî yol kontrolleri yapmaya, silahla güvenlik güçlerini öldürmekten PKK'lı olmayan Kürtleri ibret olsun diye infaz etmeye kadar pek çok vahşete imza atan bir örgüt.

Türk devleti bu mücadeleyi yürütürken sivil olanla teröristi ayırmaya ne kadar dikkatli olmak zorundaysa, basın mensupları da devletin karşısındakinin sivil bir insan hakları örgütü değil, yaşam hakkı başta olmak üzere her tür insan hakkına saldıran silahlı bir milis grubu olduğuna dikkat çekmek zorunda. Çünkü gerçekler önem taşır.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.