Türkiye’nin DAİŞ ile mücadelesi

Çarşamba günü öğleden sonra DAİŞ, Başika'daki Peşmerge saflarına ve Türkiye'nin askeri üssüne saldırdı. DAİŞ tarafından Türk birliğine, Rus yapımı Katyuşa'larla 40 ile 50 arasında havan topu atıldı. Türk topçu birliği de DAİŞ saldırısına anında karşılık verdi. Başika'da mevzilenen obüsler havan saldırısının yapıldığı noktaları bombardıman altına aldı. Iraklı gönüllü birliğinden iki kişi hayatını kaybederken, dört Türk askeri de yaralandı.

Kürdistan Bölgesel Yönetimi(KBY) Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Hemin Havrami, DAİŞ tarafından eş zamanlı yapılan saldırılarda, "toplam 9 bombalı araç, 8 intihar saldırısı düzenledi. 7 şehidimiz var" açıklamasında bulundu. DAİŞ militanlarının, son aylardaki en yoğun saldırısı sonucunda 70 DAİŞ militanının etkisiz hale getirildiği açıklandı. DAİŞ'in kendi açıklamasındaysa, Türk askerleri'ne 200 roketle saldırdıkları belirtildi.

Türk Silahlı Kuvvetleri(TSK) yaptığı açıklamada, "Yaşanan bu saldırı birlik güvenliğinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur" diyerek Bağdat yönetiminin DAİŞ'e karşı etkisiz kalışına dikkat çekerek, Türkiye'nin kendi sınırındaki bu devasa terör tehdidine karşı elinden gelen önlemleri almaya devam edeceğine işaret etti.

Türk Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı açıklamada, "Bu saldırı ülkemizin Irak'a DAİŞ'le mücadelesi kapsamında verdiği desteğin önemli bir unsuru olan Başika/Zelikan kampının güvenliği konusundaki endişelerimizin ne kadar yerinde ve buraya konuşlandırmak istediğimiz koruma unsurunun da ne kadar gerekli olduğunu ispat etmektedir" ifadelerini kullandı.

Ayrıca, "Maalesef söz konusu kampta tamamen Irak'a destek amacıyla uzun bir süredir yürütülen faaliyet, bazı çevrelerin maksatlı olarak yaydığı abartılı haberler sonucunda Irak ve Türkiye arasındaki dostluğa ve DAİŞ'e karşı aramızdaki işbirliğine yakışmayan bir sorun haline getirilmiştir. Bu kampanyalar söz konusu kamp ve içindeki personeli terör örgütü nezdinde görünür kılmış, hedef haline getirmiş ve maalesef terör örgütünü cesaretlendirmiştir" diyerek Başika'daki Türk askeri varlığını hedef haline getiren İran ve Rusya odaklı çabaların DAİŞ'i yüreklendirdiğini ima etti.

Irak Ordusu'nun, asker üniformalarını çıkarıp, silahlarını bırakıp DAİŞ'ten kaçışı ve Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğu'nun rehin alışı hâlâ hafızalarda taze. Üstelik Türkiye, DAİŞ'in Diyarbakır, Suruç ve Ankara'da yaptığı saldırılarında da tarihinin en büyük terör saldırılarına maruz kalmış bir ülke. Bu yüzden Türkiye'nin DAİŞ'in Irak ve Suriye'de alan kazanarak ülkemiz açısından daha da büyük bir tehdit haline gelmesine göz yumması beklenemez.

Ancak maalesef aynı zamanda bir NATO müttefikimiz olması beklenen ABD'nin Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın, Irak Başbakanı Haydar el-İbadi ile yaptığı görüşme sonrası Beyaz Saray'dan yapılan açıklama tam da Türkiye'nin elinin kolunu bağlamayı hedefler nitelikteydi.

İran ordusunun, Hizbullah'ın, değişik ülkelerden toplanmış Şii milislerin istedikleri gibi at koşturduğu Irak'ın yönetimine belirli üslerde eğitim faaliyeti yürüten Türk askerinin verdiği rahatsızlığı anlamanın tek yolu Irak'ta çoğu devletin DAİŞ'le mücadele etmeyi değil, kendi hegemonyalarını korumayı hedeflediklerini kabul etmektir.

Türkiye, tüm zorluklara rağmen en uzun sınırını oluşturan Irak ve Suriye'deki DAİŞ varlığıyla mücadele etme hakkını sonuna kadar kullanmaya devam edecek gibi görünüyor.