36 saatlik bir maratonu anımsatan Suudi Arabistan gezisinin dönüşünde Erdoğan, gece yarısı havaalanında yaptığı basın toplantısında, "üniter devletlerde Başkanlık sistemi" hakkındaki bir soruya cevap verirken "Geçmişte bunun örnekleri olmuş. Yani Hitler Almanyası'na baktığınızda bunun örneğini görürsünüz. Başka dünya ülkelerinde de örneklerini görürsünüz" dedikten sonra, "Bütün mesele, o Başkanlık sisteminin halkını rahatsız eden bir karakteri olmasın. Uygulamada siz eğer adalet dağıtıyorsanız, halkın aradığı ve beklediği adalettir. Bu olduğu zaman sıkıntı olmaz" diye ekledi. Ardından da Başkanlık sistemini olumlayıcı örnek olarak Amerika Birleşik Devletleri'ni ve bazı diğer gelişmiş ülkeleri gösterdi.
Katı Erdoğan muhalifi Türkçe bir internet haber sitesi ise bunu, "Erdoğan, Hitler Almanyası'nı etkin hükümete örnek gösterdi şeklinde yansıttı ki konuşmanın hiçbir yerinde 'etkin hükümet' olarak övülen bir Hitler Almanyası yok. Bilakis adalete yapılan vurgu, verilen örneğin adaletsiz bir ülke örneğine işaret etmesinden kaynaklanıyor. Reuters muhabirleri, dengeli bir habercilikten ziyade anti-Erdoğan düşüncesine saplanan diğer yabancı gazeteciler gibi, haberi olduğu gibi muhalif internet sitesinden aktarıp dünyaya yaydılar.
İşin ironik yanına dair en açık örneği, aynı gün, Türk Yahudi cemaatinin en çok satan gazetesi olan Şalom'un "Tabuları Yıkan 2015" manşeti veriyordu. Manşette yapılan 2015 değerlendirmesinde, geçtiğimiz yılın Türk Yahudileri için dört büyük tabunun kırılmasını içerdiğini söylüyordu. Manşet haberde yer verilen gelişmeler şöyleydi:
1. 27 Ocak Uluslararası Holokost Kurbanlarını Anma Töreni ilk kez başkent Ankara'da yapıldı ve konuşmacılardan biri TBMM Başkanı Cemil Çiçek'ti. Ayrıca, Auschwitz'in kurtuluşunun Polonya'daki 70. yıldönümü etkinliğine Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu katıldı.
2. Avrupa'nın en büyüğü olan Tarihi Büyük Edirne Sinagogu'nun 5 yılda 750 bin lira harcanarak yapılan restorasyonu tamamlandı. Açılışa Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç katıldı.
3. Struma Faciası kurbanları, ilk kez resmî bir törenle 2015'te anıldı. Anmaya katılan Kültür Bakanı Ömer Çelik, "Bu sadece Musevi Cemaati'nin değil, hepimizin ortak acısıdır" dedi.
4. Türk Yahudileri ilk kez kamuya açık bir mekânda, Ortaköy Meydanı'nda Hanuka Bayramı'nı kutladı. Üç dinin temsilcileri mumları birlikte yaktı.
Bu törenlere katılan resmî isimlerin hepsi, yabancı basının 'İslamcı tarftarı' eki olmadan anamadığı Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) üst düzey temsilcileriydi. Yabancı basının nerdeyse 'Türk Hitler' diye sunduğu Erdoğan'ın Türkiyesi'nde, 2015'te başka şeyler de oldu.
Örneğin, 7 Kasım 2015'de Mardin Protestan Kilisesi, 60 yıldan sonra Türkçe, Kürtçe, Arapça ve Süryanice dualar ve ilahiler ile tekrar açıldı.
Ya da 28 Eylül 2015'de Gökçeada Rum ortaokulu ve lisesi, 40 yıllık aradan sonra tekrar eğitime açıldı.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir kilisenin, Yeşilköy'deki Süryani Kilisesi'nin yapımına 4 Ocak 2015 tarihinde izin ve destek verileceği ilan edildi.
Erdoğan'ın, Türkiye tarihinde ilk kez 1915 olaylarını 'insanlık dışı' diye niteleyip Ermenice dâhil dokuz dilde yayınlayan Başbakan olmasını, Türkiyeli Gayrimüslimlerin 6-7 Eylül 1955'te yaşadığı pogromu 'faşist' diye niteleyen ilk Başbakan olmasını, onun döneminde Alevilerin ibadethanelerinde %800'lük bir artış yaşanmasını veya LGBT derneklerinin yine sadece onun döneminde özgürce kurulup, Ramazan ayı dâhil İstanbul'un göbeğinde her yıl 'pride parade' yapmasını da bu çoğulcu listeye ekleyebiliriz.