Hilâl Kaplan

ABD ile Rusya arasında

Türkiye, bölgesel kilit bir oyuncu. Son altı ayda başından geçenler, herhangi bir devleti 'başarısız devlet' yapabilecekken, dimdik ayakta duran bir devlet mekanizması ve Suriye'de geniş çaplı operasyonu bir aydır sürdüren bir ordusu var. Yabancı basın şeytanlaştırdıkça, içerideki popülaritesi artan, darbeyle birlikte ülkesinin istikbali ile eşanlamlı hale gelmiş bir lideri var. Belki en şaşırtıcı olanı ise, geçtiğimiz çeyrekte %3,5 büyümeye devam eden bir ekonomisi var. Hatta Moody's, geçtiğimiz günlerde, 15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye ekonomisinde yarattığı şokun büyük ölçüde ortadan kalktığını açıkladı. Yani karşımızda, çevresindeki devletler ya iflas ya iç savaşla boğuşurken istikrarını muhafaza etmekte inanılmaz dirençli ve kararlı olan bir halk ve devlet var.
Öte yandan, bu mücadelesinde müttefiki olması gereken Batılı devletler tarafından hiçbir destek verilmeyen bir Türkiye var. Avrupa Birliği ile ilişkilerimize baktığımızda, hiçbir ülkeye uygulanmayan çifte standartların Türkiye'nin üyelik sürecinde yaşandığını görüyoruz. Avrupalı devletlerin, PKK gösterilerine veya 1915 olaylarıyla alakalı protestolara izin verirken, darbe karşıtı vatandaşlarımıza baskıcı biçimde davrandığını ve onları 'iç işlerini Avrupa'ya getirmekle' suçladıklarını görüyoruz. Her gün başka bir AB ülkesinin basınında Erdoğan'a hakaret eden, onun üzerinden de Türkiye'yi aşağılayan yayınlar çıkıyor. Mülteci anlaşması meselesinde, AB'nin üstenci yaklaşımı ve sözlerini tutmaması sebebiyle yine Türkiye'nin yalnız bırakıldığı izlenimi hakim. Britanya büyükelçisinin, çatışmaların devam ettiği Güneydoğu'da rahatça gezerken, Britanya'nın zaten tatil olması gereken bayramda büyükelçiliğinin 'güvenlik gerekçesi'yle kapalı olduğunu açıklaması gibi garabetlerle uğraşıyoruz.
Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerimiz tarihimizdeki en gergin zirvelerden birisini yaşıyor. İki ana sorundan birisi YPG. Türkiye, YPG eliyle DAEŞ temizlenirken, kendi sınırı boyunca başka bir terör örgütünün yerleştiğini görüyor ve buna izin vermeyeceğini yıllardır açıklıyordu. Sonunda, bir aydır devam eden operasyonla Fırat'ın batısı büyük ölçüde terör unsurlarından temizlendi. Ancak ABD'nin de bu noktada Türkiye'ye desteğinin retorik boyutta kaldığı hissediliyor. Menbiç operasyonuna sıra geldiğinde bu hususta dananın kuyruğu kopacak ve ABD gerçekten hangi tarafı müttefik kabul ettiğini göstermek zorunda kalacak.
Diğer unsur ise Gülen. Pollmark'ın son kamuoyu araştırmasına göre Türk halkının %88'inin darbenin arkasında olduğuna inandığı bir terörist, ABD için hâlen sadece bir din adamı statüsünde görülüyor. Bırakın sınır dışı edilme meselesini, daha hala ABD'nin Gülen'i gözaltına alması söz konusu olmadı ki aramızdaki anlaşmaya göre en azından bunun gerçekleşmiş olması gerekirdi. Ancak ABD'nin duyarsızlığı sebebiyle, Gülen rahatça örgütünü Pensilvanya'dan yönetmeye devam ediyor.
Öte yandan, yanı başımızda, ekonomisi ve ordusuyla gücünü kanıtlamış, Esed konusunda anlaşamayacak olsalar da Suriye'nin toprak bütünlüğünü Türkiye kadar savunan ve Gülen okullarını ülkesinden atalı yıllar olmuş bir Rusya var. Türkiye'nin Rusya ile yakınlaşması, bu sebeplerden ötürü ABD için sürpriz olmasa gerek. Şahsi kanaatim Türkiye'nin Rusya'yı ABD ile eşdeğer bir müttefik olarak görmediği yönünde. Ancak milli güvenliğine ilişkin iki temel meselede yalnız bırakıldığını hisseden Türkiye'nin başka dostlar araması da dış politikasının gereğidir. Nihai kertede suyun akış yönünü belirleyecek olan ABD'nin Türkiye'ye karşı tavrı olacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.