Hilâl Kaplan

Jeffrey: Erdoğan sevilmiyor çünkü Batı'ya yaltaklanmıyor

Türkiye'yi takip eden analistler, eski ABD Büyükelçisi James Jeffrey'in röportajındaki sözlerinin geniş etki uyandırdığını fark etmişlerdir. Bunda şaşılacak bir şey yok çünkü Jeffrey, âdeta Andersen'in meşhur masalı "Kralın yeni elbiseleri(The Emperor's new clothes)" ile anlattığı, İmparator'un aslında bir şey giymediğini haykıran ve etrafındaki herkesin –mış gibi yaptığını ifşaa eden o çocuğu hatırlatacak kadar net konuştu.
Amerikalı analistlerin hepsi Gülen'in devlete sızmasını bırakın, darbenin arkasındaki isim olduğu iddiasına şaibe düşürmeye kalkarken Jeffrey, görev süresi boyunca ki gözlemlerini açıklıkla dile getirdi:
"Gülen grubu, benim de haberdar olduğum, en azından askeriye içine sızmaları olmuştur. Tabi ki de onlar(Gülenistler) polisin ve yargının içine de büyük ölçüde sızmışlardı. Ben bu gerçeği daha evvel Türkiye'de bulunduğum sıralarda, özellikle Balyoz Davası, Mit Müsteşarı Hakan Fidan davası ve 2013'de yolsuzluk davalarında fark etmiştim. Türkiye'de bürokrasinin en önemli katmanlarına sızıldığı ve sadakatlerinin devlete değil bir gruba olduğu oldukça açık. Bu durum tabi ki de kesinlikle kabul edilemez ve oldukça tehlikeli bir durumdur. Ve oldukça yüksek ihtimalle bu durum darbe girişimine yol açmıştır.
Daha önce Gülencilerin devlete sızması konusunda Washington'ın en az on yıl önce istihbarat sahibi olduğunu yazmıştım. Örneğim de Jeffrey'nin, Ankara'da görevi başındayken, Ağustos 2005'te yazdığı ve Wikileaks'in ifşa ettiği bilgi notundaki şu sözleriydi:
Güle grubunun asıl niyeti hakkında ancak derin ve geniş şüpheler sürmekte. Gülen grubuna bağlı çeşitli çevrelerin, içlerine çektikleri insanlar üzerine uyguladıkları baskı ile ilgili anekdotsal kanıtlarımız var. Bu gerçekler, Gülenistlerin devlet kurumuna sızmaları ile birleşince, ortaya daha büyük bir resim olan İslamcı propaganda misyonunu gün yüzüne çıkarmaktadır.
Jeffrey sadece Gülen hakkında dürüst değildi, Erdoğan'a yönelik karalama kampanyasının esas motivasyonu hakkında da gayet müdanasız biçimde şöyle dedi:
"Erdoğan Washington'da sevilmiyor. Erdoğan Avrupa'da da sevilmiyor. Otoriter görülüyor ve iyi bir oyuncu olmadığı düşüncesi hâkim. Batı daha önce Erdoğan'dan daha otoriter olan çok liderle muhatap oldu, olmaya da devam ediyor. Ama fark şu; Suudlar, Mısırlılar – lisanımı maruz görün – her koşulda bize yaltaklanıyor. F-16'ları, müttefiklik ilişkilerini falan düşünerek bizimle aynı değerleri paylaşıyormuş gibi yapıyorlar. Erdoğan ise bizimle çatışıyor, çelişkilerimizi yüzümüze vuruyor, dostumuz olmaya çalışmıyor. Ondan daha otoriter liderler ise dostumuzmuş gibi poz yapmakta beis görmüyor. Çok yakın zamana kadar Putin bile böyle davranıyordu. Erdoğan Washington'da bu yüzden sevilmiyor. Biliyorum hiç adil bir durum değil."
Evet adil değil ama oldukça ironik. Çünkü Jeffrey, eski bir ABD çalışanı ama buna rağmen tüm mesleki bagajlarını bir yana koyarak sorunun Erdoğan'ın otoriterleşmesi değil, ABD'ye yaltaklanmaması olduğunu söyleyebilmiş. Bu durumda, ABD'yi kusurlarını örtbas etmekten şu dürüstlük kırıntısını bile gösteremeyen 'sivil' analistlere ne demeli?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.