“Obezite lobisi” Dr. Öz’e savaş açtı
Her şey Amerikan popüler kültürünün sembol isimlerinden Oprah Winfrey'in 2004 yılındaki bir şovunda başladı. Oprah tarafından "Amerika'nın doktoru" ilan edilen kalp cerrahı Mehmet Öz şöhret basamaklarını hızla tırmandı. Başarılı kalp cerrahı kısa sürede bir medya yıldızına dönüştü. Dr. Öz, "The Dr. Oz Show" isimli televizyon programı ile Amerikan televizyon dünyasında rating rekorları kırdı. ABD televizyon ödülleri olarak bilinen Emmy'i de bugüne kadar iki kez kazandı.
Özellikle 2012'de Öz rüzgarı çok güçlü esti. Fakat 2013'te işler değişmeye başladı.
Geçtiğimiz aylarda Michelle Obama'nın da desteğini alan Öz, programlarında Amerika'nın en büyük ulusal güvenlik tehdidinin obezite olduğunu ve her Amerikalı'nın bununla mücadele etmesi gerektiğini daha sık dile getirir oldu. "Obezite lobisi" ile sistemli ve organize mücadele çağrısı yapınca savaş başladı.
Amerika'nın trend belirleyen dergisi The New Yorker'da Dr. Mehmet Öz'ü direk hedef alan, onu halkı yanıltmakla suçlayan 10 sayfalık bir makale yayımlandı. New Yorker'ın Dr. Öz'ü hedef tahtasına koymasının ardından diğer yayın organlarında da Dr. Öz'ü karalayan yayınlar çıktı.
Kampanyanın arkasında kim var?
Son yıllarda Amerika'nın en popüler kişilerinden biri haline gelen Mehmet Öz'e karşı başlatılan bu kampanyanın ardındaki şüpheli listesine ulaşmak çok da zor değil.
Bu lobi, Öz'ün Amerikan tüketim kültürüne darbe vuracak bir düzeye gelmesinden son derece rahatsızdı. Öz'ün başlattığı agresif muhalefetin hemen arkasından "Halkı yanıltan doktor" haberlerinin çıkması tesadüf değil.
Fakat Doktor Öz'den rahatsız olanlar sadece "fast food"çular değil.
Medya içinde de Öz'ün geldiği noktadan rahatsız olanlar var.
Dr. Öz ABD'de artık bir medya markası. Rockefeller binasındaki ofisinde 200 çalışanı ile "Dr Oz Show"u hazırlıyor, internet sitesi üzerinden milyonlara ulaşıyor ve mobil cihazlar için aplikasyonlar üretiyor. Öz yakında kendi dergisini de çıkartacağını açıklayarak daralan dergi sektöründe kurulu düzeni sarsaracak bir adım attı. Dergiciler azalan reklam gelirlerine çok rekabetçi yeni bir ortak geliyor olmasından bir hayli tedirgin oldu. Dolayısıyla Obezite lobisinin başlattığı bu itibarsızlaştırma kampanyasının bir ucundan da dergicilik sektörünün önemli isimleri tutuyor.
Fakat Öz'ü büyük bir skandala imza atmadıkça geldiği bu noktadan indirmek kolay değil. Çünkü Öz'ün yanında güçlü isimler var. En büyük destekçileri Oprah Winfrey, Michelle Obama ve Michael Bloomberg. Öz bu mücadeleden güçlenerek çıkarsa gelecekte televiyon dünyasından siyaset dünyasına transfer olur.
Sarai'nin cenazesinden
Geçtiğimiz hafta Sarai Sierra'nın cenaze törenine katıldım. Amerikan medyasının yoğun ilgi gösterdiği cenazeyi mezarlıktaki son vedaya kadar izledim. Mezarlıktan en son ayrılan kişilerden biriydim. Cenaze töreni esnasında Sarai'nin bir arkadaşı Türk olduğumu anlayınca önce Türkiye'nin özenli tutumu için teşekkür etti ve sonra "Sarai Amerika'da öldürülen binlerce kişiden biri olsaydı bu kadar önemsenip gündem olmayacaktı." dedi.
Cenazeden birkaç gün sonra sonra FBI'ın bir raporu medyaya yansıdı. FBI raporuna göre ABD'de her 36 dakikada bir cinayet işleniyor ve her 7 dakikada bir tecavüz girişimi yaşanıyor. Bu rakamları görünce Sarai'nin arkadaşına hak verdim.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.