MELİH ALTINOK

ABD’nin Ortadoğu’da terörle dansı

Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan geçtiğimiz hafta, ABD Başkanı Barack Obama'nın Irak Şam İslam Devleti (DAEŞ) karşıtı koalisyondaki özel temsilcisi Brett McGurk'un Kobani ziyaretini değerlendirmişti. Suriye'de Faaliyet Gösteren Demokratik Birlik Partisi (PYD) kontörlündeki Kobani ziyaretine tepki gösteren Erdoğan, ABD'ye "Biz nasıl güveneceğiz. Ben miyim senin ortağın, yoksa Kobani'deki teröristler mi?" diye seslenmişti.

Erdoğan'ın eleştirilerin sorulduğu ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby ise, 8 Şubat'taki günlük basın toplantısında, "Biz, PYD'yi terör örgütü olarak tanımlamıyoruz" ifadelerini kullandı. Türkiye ile bu konuda konuşmaya devam edeceklerini belirten Kirby ekledi:
"Türkiye bir müttefik, dost ve ortaktır!"
Kirby'nin açıklamaları üzerine Ankara'nın tepkisi sert oldu. ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanlığı'na çağrılarak uyarıldı.
Peki, Türkiye PYD konusunda niçin bu denli hassas?
Bu sorunun tek bir yanıtı var. Çünkü PYD ve onun askeri kanadı YPG, ABD'nin, Avrupa Birliği'nin (AB) ve daha pek çok ülkenin terör örgütü olarak tanıdığı, Türkiye'de faaliyet gösteren illegal Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Suriye'deki kolu.
ABD Dışişleri Sözcüsü Kirby'nin PYD'yi neden terörist yapı olarak görmediklerini dair açıklaması da en hafif ifadeyle bir skandal. Zira Kirby PYD'ye, Kobani kentinde DAEŞ'le hâkimiyeti mücadelesine girmesi nedeniyle sempatiyle baktıklarını söylüyor.
Belli ki ABD Dışişleri Sözcüsü, Kobani'de DAEŞ'le mücadele eden PYD'nin askeri kanadı YPG'nin, Kandil'den gönderilen PKK militanlardan oluştuğunu görmezden geliyor. Yani Birleşik Devletler, Türkiye sınırları içerisinde terörist olarak tanımladığı PKK'yı, Suriye'de müttefik olarak görüyor.
PYD ayrıca, ABD'nin kırmızıçizgilerini ihlal eden Şam rejiminin de dönemsel müttefiki.
Al Jazeera'ye konuşan Suriye'deki ılımlı muhalefetin temsilcilerinden Muhammed El Şemali'nin sözlerine kulak verelim. Eskiden Suriye polis teşkilatında albay rütbesinde görev yapan Şemali'ye göre, ABD'nin PYD'ye orantısız desteği büyük sorunlara yol açacak:
"YPG bir yandan Esed ve Rusya ile işbirliği içinde, diğer yandan da Amerika'dan büyük destek alıyor. DAESH'e karşı ilerledikleri zaman hem Rus hem de Amerikan hava desteğinden faydalanıyorlar. Muhaliflere karşı savaştıkları zaman da Rus uçakları onlara yardım ediyor. Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) çatısı altındaki muhalifler ise, YPG'ninkilere eşit olmayan imkânlarla hem DAEŞ hem de Esed güçleri ile çatışmak zorunda kalıyor." Şemali YPG'nin ABD'nin de aleyhine çalıştığına dair bizzat sahadan anlattığı tanıklıklar ise daha çarpıcı:
"Stratejik Menneh havaalanın ele geçirilmesi, şu aşamada Esed güçleri için büyük önem taşıyor. Halep'in kuzey batısında ve Azez'in hemen güneyinde yer alan askeri Menneh havaalanı, Esed güçlerinin eline geçerse Halep-Öncüpınar arasındaki otoyol tamamen kesilmiş olacak. Esed güçleri, YPG ve müttefikleri Ceyş El Süvvar arasında, buranın alınması için işbirliği olduğunu görüyoruz. YPG'nin Esed güçlerinin ilerleyişinden faydalanarak, ÖSO ile ateşkes halinde oldukları Meranaz, Dercmel gibi köylere saldırarak onları kendi denetimine alması, bu işbirliğini ortaya koyuyor."
Evet, Esed kontörlündeki alanlarda palazlanarak bugünlere gelen PYD, Suriye sınırından komşu olduğu Türkiye'ye terörist saldırlar düzenliyor. Dahası ABD'nin Kobani çatışmalarında PYD'ye havadan attığı silahlar, Türkiye PKK'nın düzenlediği eylemlerde kullanılıyor.
ABD yarım asırdır Ortadoğu'daki müttefiki olan Türkiye'ye karşı PYD gibi terörist yapılarla dönemsel ittifaklarının kendisine zarar vermeyeceğini düşünüyor olabilir. Ama görüldüğü üzere bu hem iki ülkenin ilişkilerinde kalıcı hasarlara yol açacak hem de yakın vadede ABD'nin bölgedeki rakiplerinin ve hatta düşmanlarının güçlenmesine neden olacak.
Türkiye'deki bir deyişle söylersek, ABD'de Suriye'ye pirinç almaya giderken cebindeki bulgurdan da olacak gibi.
Tıpkı zamanında Rusya'ya karşı diye desteklediği Taliban'ın ve El Kaide'nin dönüp kendisini, ABD'yi vurması gibi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.