MELİH ALTINOK

Ulusal güvenlik Batı’ya hak, Türkiye’ye lüks mü?

Türkiye'nin terör, sınırının hemen ötesindeki Suriye iç savaşı, Rusya ile gerilen ilişkiler ve göç gibi baş etmesi gereken ciddi sorunları var. Ancak hafta sonundan beri ülkenin gündemi, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) aldığı bir tahliye kararı.
Tartışmanın fitili ateşleyen gelişme, AYM'nin casusluk ve devletin gizli belgelerini ifşa gibi suçlamalarla 3 aydır tutuklu yargılanan iki gazeteci hakkında tahliye kararı vermesi oldu.
Bu gelişmeyi tepkiyle karşılayanlar kamuoyun çoğunluğunu oluşturuyorlar. Çünkü son dönmelerde canı terör saldırılarıyla fazlasıyla yanan Türkler, illegal örgütlerin sivilleri hedef alan eylemlerine lojistik destek veren Suriye gibi ülkelere doğal olarak tepkililer. İşte haklarında tahliye kararı verilen gazetecilerin ifşa ettiği iddia edilen devlet sırlarının, Şam rejimi ve bölgedeki terör örgütleri tarafından kullanıldığını düşündükleri için de mahkemeye kızgınlar.
Tahliyeye sevinenler de var. Ancak memnuniyetlerinin nedeni, ifade özgürlüğünden ziyade, tahliyenin siyasi mesajı. Zira söz konusu gazeteciler, ülkedeki askeri ve bürokratik eltilerin temsilcisi konumundaki Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) en sıkı yandaşlarından. Dolayısıyla mahkemenin bu kararıyla Hükümete bir ders verdiğini düşünüyorlar.
6 yıl önceki referandumda Türk demokrasisine "AYM'ye bireysel başvuru hakkını" bizzat kendisi kazandıran Cumhurbaşkanın, bu kritik dava ilgili aşağıdaki sözleri ise tartışmayı daha da derinleştirdi:
"Anayasa Mahkemesi bu şekilde bir karar vermiş olabilir. Bu karara sadece sessiz kalırım, o kadar. Ama onu kabul etmek durumunda değilim. Verdiği karara da uymuyorum, saygı da duymuyorum."
Bir anda AYM'nin iç hukuk yolları tükenmeden devreye girmesi, bu sansasyonel kararı verirken iddianameyi bile incelememesi ve esas denetimi yaparak yasamayı baypas etmesi gibi tartışmaya dair asli konular unutuldu. İş, yargıya saygı tiradı atma yarışmasına dönüştü.
Oysa Türkiye'de anayasal düzenin korunması görevi yine anayasayla kendisine verilen Cumhurbaşkanın bu çıkışı, bir saygısızlık değil. Aksine Cumhurbaşkanı yaptığı eleştiriyle, yüksek mahkemenin, anayasanın kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı bir eylemine dikkat çekiyor, yani anayasayı kolluyor. Yargının, kendisini, yasamanın üzerinde bir güç olarak konumlandırma hamlesine karşı duruyor.
Kaldı ki, muhaliflerin bugün sadece siyasi rakipleri olan hükümete yüklenmek için sahiplendiği yüksek yargı, Türkiye'de parlamentoyu atıl tutan askeri vesayet rejiminin en güçlü kalesi. Bugüne değin hukuk devletine saygılı bir demokratın saygı duyması düşünülemeyecek pek çok kararın altında da onun imzası var.
Muhalefetin, yakın zamana kadar aldığı kapatma kararlarıyla Türkiye'yi adeta bir siyasi partiler mezarlığına çeviren yüksek yargının bu skandal girişimini bile dünyaya "yargıya müdahale" şeklinde yansıtması ise utanç verici bir manipülasyon.
Cumhurbaşkanın eleştirilerini, mahkemenin kararından önce değil sonra açıklamış olması gibi ortada olan bir gerçeği gizleyerek yapılan bu çarpıtmalar şimdilik uluslararası kamuoyunda ciddi bir etki yaratmadı.
Ancak muhalefet pes etmeye niyetli değil. Siyasi bir partinin kadrolu gazetecileri gibi mesleklerini politikaya alet eden söz konusu gazetecilerden birer Julian Assange çıkartmaya çalışarak dünyada kendilerine destek arıyorlar.
Bu arada, Assange ülkesine dönmemek için şu an hangi ülkenin büyükelçiliğinde saklanıyordu, hatırlayanız var mı?
Eliniz değmişken, Dünyanın her yerinde bir ulusal güvenlik problemi olarak değerlendirilen devlet sırlarının korunması hassasiyetinin, Doğu, mesela Türkiye söz konusu olunca niçin lüks sayıldığına da cevap verirseniz, mutlu olurum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.