MELİH ALTINOK

Gülen çetesi Türkiye kadar ABD’ye de zarar veriyor

ABD'nin Pensilvanya kentinde yaşayan eski imam Fethullah Gülen hakkında Türkiye'de açılmış sayısız dava var. Özellikle güvenlik ve yargı bürokrasisindeki örgütlenmesiyle devlet içerisinde otonom bir yapı oluşturmakla suçlanan Gülen ise, yargı önünde hesap vermek yerine, ABD'de kalmayı tercih ediyor.
Gülen'in çetesine üye olan pek çok savcı, polis şefi, işadamı, gazeteci ve akademisyen de liderleri gibi yakın zamanda yurt dışına kaçtılar.
Çünkü tüm kirli çamaşırları tartışmaya yer bırakmayacak şekilde ortalığa saçıldı. Söyleyecek sözleri kalmadı. Üstelik sadece bu çetenin yasadışı dinlediği, hukuksuz şekilde cezaevine koyduğu, işinden ettiği insanlar değil, toplumun tamamına yakını da Gülen'e ve suç ortaklarına karşı tepkili.
İşte bu yüzden çete faaliyetlerini, 30 yılı aşkın süredir tehdit ve şantaj gibi yöntemlerle ele geçirmeye çalıştığı Türkiye dışında yoğunlaştırdı. İçeride bulmadıkları desteğin yerine, yurt dışındaki lobi ağıyla kandırmaya başardıkları siyasetçilerinkini koymaya çalışıyorlar.
Gülen çetesi üyeleri Türkiye'de bürokratik bir vesayet sistemi kurarak siyaseti baypas etmeye çalıştıkları halde dışarıda yüzlerine sivil toplum örgütü maskesi takıyorlar. Oysa bu otonom örgütün, devlet içindeki hiyerarşik yapısı nedeniyle sivillikle alakası bile yok.
Ne var ki çetenin lobicilik faaliyetlerindeki başarısı yadsınamaz. Örneğin Türkiye'de kara para denince akla gelen ilk örgütlenme kendileri olduğu halde, yurt dışında kendilerini yolsuzlukla mücadele eden kahramanlar olarak kendilerini tanıtıyorlar.
Son olarak da ABD'nin İran ambargosunu delmek suçlamasıyla Miami'de gözaltına alınan İranlı İşadamı Reza Zerrab üzerinden kendi imajlarını düzeltme peşindeler. Zerrab'ı, hakkındaki dosyada Türk siyasetçiler ve bürokratlar hakkında tek bir suçlama bile yer almamasına karşın, Türk devletiyle ilişkilendirmeye çalışıyorlar. Böylece kendileriyle hukuki mücadele yürüten Türk hükümetinin imajını zedeleyip bertaraf etmeyi planlıyorlar.
Bu manipülasyonlarla ilgili olarak ABD ziyareti öncesi konuşan Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın şu sözleri yaşanan absürtlüğü çok iyi özetliyor:
"Bu konu aslında ülkemizi ilgilendiren bir konu olmadığı gibi, bir kara para aklama konusu mudur, değil midir, bilmeden böyle bir değerlendirme yapmayı da doğru bulmuyorum. Ancak kara paranın babaları orada duruyor, Pensilvanya'da duruyor. Burada duranlara acaba oradaki yetkili merciler her hangi bir uygulama yaptılar mı?
Cumhurbaşkanı'nın konuşmasının devamında ülkesinin en sıkı müttefiki olan ABD'ye karşı sitem etmesi de yalnızca Türkiye'nin çıkarlarıyla alakalı değil. Zira Gülen ve çetesinin kara para aklama ve dolandırıcılık faaliyetleri, sadece Türkiye'de yargıya konu olan dosyalarla sınırlı değil. Bu yapı Avrupa Birliği ülkeleri ve özellikle ABD için de tehdit oluşturuyor.
Örneğin Gülen çetesinin Amerika'da da birçok eğitim öğretim kurumu var. Bu eğitim öğretim kurumları içerisinde Amerika'nın 'sözleşmeli okul'ları (charter school) ilk sırada yer alıyor. Bazı Amerikan hukuk büroları da, bu eğitim kurumlarının yapısı ve faaliyetlerinin Amerika'nın hukuk ve vergi sitemini ihlal ettiğine dair pek çok iddiayı yargıya taşıyorlar. Hatta suçlamalar arasında "insan kaçakçılığı" gibi iddialar bile yer alıyor. Yani Gülen çetesi tıpkı Türkiye halkını dolandırdığı gibi, Amerikalıları da sömürüyor.
Anlaşılan o ki mevcut ABD yönetimi, seçimler öncesinde bu yapıya karşı hareket geçmek istemiyor. Zira seçmene, yıllardır Amerikalıların vergilerinden emen bu eski İmam'a ve çetesine niçin müdahale edilmediğini anlatmakta zorlanacaklarını biliyorlar.
Kim bilir belki bu "çekingenliklerinde" Gülen'in elindeki kara parayla demokrat adaylara maddi yardımda bulunduğu iddialarının da payı vardır.
Ne olursa olsun, bizde çok yaygın olan bir deyişle söylersek, Gülen'in mızrakları çuvala sığmıyor artık. Hiçbir savunma, bahane gün gibi ortada olan suç delileri gizlemeye yetmiyor.
ABD yönetimi, yalnızca ekonomik olarak değil, prestijine de zarar veren bu urdan kurtulması gerektiğini bir an önce anlamalı. Aksi halde "bir acayip hilafet devleti" kurmak uğruna tüm dünya üzerinde örgütlenen bu çete yüzünden Türk devleti ve halkı gibi pek çok köklü müttefikini küstürecek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.