Dedim ya; tam Yenikapı Tren İstasyonu altında bir gazino orası. Kapıda 38 yılın sahne emekçisi Hüseyin Mandal abimiz. Ayrıca da ta eskinin Çakıl Gazinosu sahibi. Merhum Hasan Şeremet'in oğlu Turgay da yanındaydı Mandal Abi'nin.
Onlar Çakıl'dan sonra burayı da açmışlardı bir eski vakitlerde.
Neler mi yaptık?
- Ön masalardan birine oturduk.
- Oturur oturmaz da folklor ekibi çıktı.
- Edirne- Silifke- Zeybek filan oyunlarını...
- Karışık dondurma kıvamında oynuyordu genç kardeşler.
- Ta bizim folklorculuk zamanımızda klarnetimizi çalan...
- Tek Tabanca İhsan Abi onlara da çalıyordu hâlâ
- Mandal Abi dedi ki: '4 daire aldı adam bu nefesle...
- Çalışıyor hâlâ torun torba bakıyor' dedi iftihar ettim.
- Sonra bir dansöz hanım çıktı.
- Sonra yine folklor, yine iki dansöz.
- Bi de baktım bu iki dansöz aslında Ruslarmış.
- Bu mevsimde bizim dansözlerin çoğu...
- Güneye, sıcak bölgelere göçtüğünden...
- Meydan Rus kızlarının oynadığı Bahriye Çiftetellisine kalmış.
Kara gözlü Çingenem
- Fakat tam böyle düşünürken bi de baktım...
- Dilara diye bir Roman dansöz kız çıktı ki aneeeey!..
- Dudaklar kiraz, yanaklar elma, gözler kara üzüm.
- Kız değil manav dükkânıydı sanki.
- Sonra sahneye Hasanaki çıktı.
- Meksikaca bir şarkı okuyodu.
- O belki de İspanyolcaydı ama içinde 'Mehikoo-Mehikoo.'
- Diye bi laf geçiyodu eminim.
- Sonra başka bir Arnavut şarkısı okudu Hasanaki.
- Orada da bol bol: 'Mandalinii' diye bi söz vardı
- Benim kameramanlardan İlhan: 'Abi adam kaç dil biliyo yaa?' derken...
- Hasanaki duymuş gibi Korece, Tayvanca, Fransızca, İsveççe.
- Döktürdü de döktürdü, coşturdu da coşturdu.
- Salonu lebalep dolduran yüzlerce turist...
- Mest olmuş bi şekilde çıktı ayrıldı oradan.
