Kirli futboldan taraftar da sorumlu!

TV'de bir tartışma programı... Şike operasyonu konuşuluyor.
Bir taraftar derneği başkanı telefonla programa katılıyor ve ilk söz olarak şöyle diyor: "Ben taraftarım, objektif olamam. Yasalar, yönetmelikler taraftarlığımdan sonra gelir."
Hiç şaşırtıcı gelmedi, değil mi?
Nihayetinde bir taraftar, diyorsunuz!
Ama bu kişi aynı zamanda bir hukukçu. Avukat!
Yani...
Sözlerine derinden şaşırmamız gerekirdi?

Biliyoruz ki...
Hak yememek için kılı kırk yaran ve adalet tartısının bozulmasından korkan bir esnaf, bir emekçi, bir işadamı konu futbola ve tuttuğu takıma gelince bütün bunları önemsemez oluveriyor.
Kazanmak veya rakibin kaybetmesi arzusu bir anda bütün başka değerleri anlamsızlaştırıyor.
Bir bakıyorsunuz...
Karınca bile ezmekten kaçınan insanlar rakibin "ezilmesi"nden coşkuya kapılıyor.
Bir bakıyorsunuz...
Hayatında doğruluktan dürüstlükten şaşmayan nice insan futboldaki "eğriliklere" övgüler düzüyor.
Şike operasyonu başlayalı bir haftadan fazla zaman oldu.
Çevremdeki çeşitli takımların taraftarı eş dost içinde bütün kalbiyle "inşallah bizim kulüp bu işlere bulaşmamıştır, bulaştıysa da neyse cezası verilsin" diyenlerin sayısı hala o kadar az ki!
Genel tepki hep "biz değil, onlar yapmıştır" üzerinden oluyor.
Ya da "sadece bizim kulüp mü, herkes kirli" denilip "adaletin topu" taca vuruluyor!
Hani soruşturmanın yürütülme biçimiyle ve "yargısız medya infazı" yla ilgili eleştirilerini dile getirseler, öpüp başıma koyacağım.
Ama nerde!!!
Belki şimdilik normal saymalıyız bu durumu.
Öyle ya...
"Hakikat" ile değil de, sadece "kazanma-kaybetme"yle ilgilenmiş insanların "alın size hakikat!" dendiğinde birdenbire ayılıp kendilerine gelmeleri mümkün mü?
Açık olan bir şey var...
Eğer futbol çok kirlenmişse...
Kulüpler karanlık ilişkiler ağının bir parçası haline gelmişlerse...
Bu rezilliğin taşıyıcı zeminlerinden biri de özellikle 1980'lerden sonra medya ve kulüplerin elbirliğiyle ürettikleri taraftarlık biçimidir.
"Takımını sevmek" yerine "ne pahasına olursa olsun kazanmak" üzerine kurulu bu taraftarlık anlayışının tarihe karışma vakti geldi.
Şike operasyonu nasıl sonuçlanacak, o ayrı konu ama..
Her taraftar şimdi fırsat bu fırsat, kendini "gözaltı"na alıp yeni baştan değerlendirmeli!