Pazar notları: Açlık...
İster han, hamam, apartman, ister pek renkli hayat tecrübeleri biriktir. Biriktirdiklerine yaslanarak iyi yaşadığını sananlar yanılıyor. Çokluk aldatıcıdır. Hayat delik kova gibidir. Dolmaz. Ve deliği kapatan sadece ölümdür.
"Sade yaşam" modası diye bir şey çıktı. Oysa en zoru odur. Çünkü eli sıkılıkla kurulmaz, aksine cömertlik gerektirir.
Çocuktum. Ninem "az yiyenin insanlığı bol olur" derdi. Ancak şimdi anlıyorum .
Simya diye bir şey var: Bildiğimiz tutku! Birine veya bir şeye duyduğumuz tutku gerçekten de bakırı altına çevirir! Ama kısa bir süre için...
Birdenbire bana dönüp "Şu anda ne kokmasını istersin?" diye sordu. Gözleri parıldıyordu. Otomatiğe bağlanmış halde önce "hanımeli" dedim. "Ya sen?" "Çorba kokusu." "Karnın acıkmış!" "İlgisi yok!" diye cevapladı; "Çok tokum. Ama çorba kokusu içimi ısıtır hep. Belki üşüdüm biraz!"
Bana sorarsanız, güzel kokuların sesisözü vardır sanki! İnsanın kulağına fısıldarlar; "her şey iyi olacak, güzel olacak, merak etme!"
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.