Pazar notları: Keyif dedikleri...

Sorarsan, herkes samimi, herkes pek içli dışlı... Bakarsan, herkes yan yana, kol kola, omuz omuza, hatta göz göze... Herkes tanışık. Herkes alışık. Fakat tam da bu yüzden işte, kimse birbirini gerçekten tanımıyor. Tanımak için bakmak, bakıp da görmek için mesafe gerekli çünkü.

***
Bencilliğini neşe, bitip tükenmek bilmeyen öfkesini zafer sayan bir ömür... Yazık!
***
"Ya sonunda çok acı çekersem" diye korkup hayallerini gerçekleştirmekten uzak duranlar... Sevinçlerinizden de vazgeçtiğinizin farkında mısınız?
***
Gazetelerin pazar eklerini okursanız, "keyif" denen şeyin bir tür özgürlük olduğu yanılgısına kapılmanız işten bile değildir. Oysa keyif özgürlüğün en büyük düşmanlarındandır.
***
En büyük korkusu, keyfinin kaçması... Bu yüzden içindeki merhamet ve adalet duygusu kaçıp gitmiş!
***
Çok keyifsiz biri... Çünkü yaptığı her şeyden keyif almak istiyor. İmkânsız bir hedef peşinde koşan insanda keyif mi kalır!
***
Kötü olan şu: Dostluk duygusu artık uyuşukluğumuzu gideremiyor. Oysa düşmanlık bir kez içimizi sarmayagörsün; zıpkın gibi ayağa fırlıyoruz.
***
14 Mart Cuma 1980. Tifdruk matbaasınca basılmış bir ajanda yaprağına not düşmüş, sonra o yaprağı koparıp bir defterin arasında saklamışım. "Bahar temizliği" yaparken buldum. Şöyle yazmışım: "Biliyorum, hiç belli etmiyorum ama uçurumdan düştü düşecek halde ve umutsuz, yürümekten yoruldum." Buruk bir gülümsemeyle okudum. Yıllar gelip geçerken nasıl derledi topladı, yumuşattı, uslandırdı beni. O gençlik günlerime asla geri dönmek istemem. Ama ne yalan söyleyeyim; uçurumdan aşağı bakmanın baş döndürücü sarhoşluğunu; rüzgârın insanı dirilten serinliğini ve umutsuzluğun kalbi aşk gibi yakıp kül edişini bazen özlüyorum.
***
"İnsanlık yararına bilimsel araştırma" diyorlar. Sonra bir bakıyorsunuz, Afrika'da AIDS'li kadınlar üzerinde Kuzey Amerikalı bilim insanları tarafından yapılan"insanlık yararına araştırma" tam bir skandal! Yeni geliştirilen aşı Batılılar kullanmadan önce yan etkileri Afrikalılar üzerinde deneniyor. Ah, şu yeryüzünde ne kadar çok ve farklı "insanlık" var!