Asıl onları okuldan uzaklaştırın!

Ders arasında "Harlem Shake" dansı yapan liseli öğrenciler bu görüntülerini YouTube'da paylaştılar.
Çocuktular ve yaptıkları da çocukluktu; azıcık haylazlık da sayılır, tamam!
Ve şunu da itiraf etmeyen taş olur; çok da eğlenceliydi.
Sonra ne olduğunu belki gazetelerden okumuşsunuzdur.
Bir öğretmenleri bu videoyu görüp yönetime şikâyet etti. (Hani insan merak ediyor, öğretmen boş vakitlerini YouTube'da liseli danslarına bakarak mı geçiriyor diye!)
Okul yönetimi durumu hem yönetmeliklere aykırı buldu, hem de "okullarının adını küçük düşürmek" olarak değerlendirdi ve affetmedi.
Sekiz öğrencinin okulla ilişkisi kesildi. Şu ceberrut zincire, şu "yüce eğitimci" dayanışmasına bakın ki...
İlçe ve il disiplin kurulları da fazla uzatmadan kararı onayladı.
Sonra diyorlar ki, gençlerin devlete düşmanlığı nedir? Okula bakmıyorlar!
Oysa okul dediğimiz kurum hayatın ilk "devlet dersi"dir.
Ve o derste derinden kırılmayan, yaralanmayan, hırpalanmayan yok gibidir.

***
Bodrum Ayşe Gül Sevim, Ali Rüştü Kaynak Anadolu Lisesi öğrencilerinin başına gelenler için daha fazla beylik sözler yazmak istemiyorum.
"Çocuklar eğlenmiş işte, uzatmayın!" diyerek ağabeylik yapmaya veya "videoya bir bakın, gerçekten yeteneklilerse okulda bir dans kursu açın" türünden öğütler vermeye kalkışmayacağım.
Geçen gün Ahmet Mümtaz Taylan yazdı işte! "Akşam Benimle Dans Eder misin, Starım Olur musun yarışmalarıyla uykuya dalan çocuklar dans ettikleri için eğitimden alıkonuyor."
Gel de bu duruma öfkelenme!
Gel de asıl bu eğitimcilerin okullardan uzaklaştırılması gerektiğine inanma!
Bizim ki nihayetinde uzaktan uzağa öfke ve kırgınlık. Bir de çocukların ve velilerinin şu anda yaşadıkları sıkıntıyı düşünün!
Koyu bir umutsuzluğa kapılıyorum bazen.
Ömrüm yarım asrı geçti, hâlâ aynı hoyratlıkları izliyorum!
Yetişkinlerin gençler üzerinden iktidar duygularını tatmin etmesinden; insanı değil ama her zaman yönetmelikleri savunan taassuplarından bıktım.
Çocuklar artık zor, bunu biliyoruz. Bu bahane değil!
O halde neden eğitimciliği seçtiniz, diye sormazlar mı size?
Yeter, diye bağırmak istiyorum, yeter!