Pazar notları: Nar mı, çiçekleri mi?
Tevazu hâlâ erdem özelliği taşıyor! Fakat buna sevinsek mi, bilemiyorum.
Çünkü artık tevazunun bizde olanı değil, başkasında olanı makbul.
Eskiden başarılı olunca başını öne eğip meşrebine göre "talih benden yanaydı" veya "Allah yardım etti" diyenler vardı.
Sahi nereye gitti o insanlar? Şimdi herkes "haklıydık, inandık, başardık" havasında.
Parkları severim ama bir parkta dolaşırken hüzne kapılmamak zordur. Park, tabiatın zarif mağlubiyetidir.
Ne kadar Batı metafiziğine bulanmış olursa olsun, Cioran şu sözüyle hakikati çok derinden bir yerden yakalamıştır: "Ölüme doğru değildir koşumuz, doğum felaketinden kaçarız çırpınarak!"
Mevlana'yı o kadar sık anıyoruz ki, anlamaya sıra gelmiyor. Belki de onu ana ana, anlamaktan uzaklaşıyoruz.
Şöyle yazmışım bir zamanlar:
Eminim artık... Bu dünyada varsa, bir güzellik, varsa gerçekten bu hayatın bir tadı... Gül gibidir, batar dikenleri; nar gibidir, boyar rengi.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.