Bu ne tutarsızlık!

Kılıçdaroğlu çarklarıyla az güldürmemişti bizi.
Şimdi de Ekmeleddin Bey'in çarkları başladı ama onunkiler insanı hüzünlendiriyor. Hani ikide bir kendisi için "ben 9 yıl dünyanın en büyük ikinci teşkilatını yönetmiş insanım" diyor ya, böyle biri nasıl bu hallere düşer diye hüzünleniyor insan.
İşe bakın!
"Cumhurbaşkanı tepede olur, hükümet işlerine karışmaz, yürütmeyle yasamanın ilişkisine vaziyet eder" fikriyle ortaya atılan Ekmeleddin Bey, seçim gezilerinde kişi başına düşen milli gelirin eşit dağıtılmasından, işsizlikten, asgari ücretten söz etmeye başladı.
Yaptığını birden fark edince de "Diyeceksiniz ki bunlar, Cumhurbaşkanı'nın işi mi, icranın işi mi?" diye ekliyor. Ağzındaki baklayı çıkarmayı da ihmal etmiyor tabii! Neymiş, "Hükümetin üzerindeki Cumhurbaşkanı'nın halkın menfaatlerini gözetmesi lazım"mış...
Şaka gibi!
Gerçek şu ki, Kılıçdaroğlu ve İhsanoğlu'nu sahneye süren odak çok insafsız!
Hizmetindeki siyasal aktörlerin tutarsız ya da gülünç görünmelerini hiç umursamıyor.