Altını çizdiğim satırlar-91
Hayat şakaya gelmez. Buyurun size bir örnek... Karşınızda bir ağaç var ve rüzgarsız bir hava... En alt daldaki bir yaprak en üst daldaki yaprağa nasıl dokunabilir? Dokunamaz... Ama bir fırtına koptuğunda her şey birbirine karışır ve o iki yaprak yan yana geliverir. (I. S. TURGENYEV /
Duman)
***
Olayların bize ibret olması gerekeninden fazlasını bilmek zorunda değiliz. (ANDRE GIDE / Isabelle)***
İnsan sevincine ve üzüntüsüne hükmetmek yerine sevincinin ve üzüntüsünün kendisine hükmetmesine izin veriyor. (A. ALİ URAL / Bisiklet Dersleri)***
***
Modernlik insanları öyle bir savuruyor ve hayatlarını darmadağın ediyor ki, sükunete olan özlem büyüyor (...) Sükunet, ateşli aktivizmin ve bilimsel iyimserliğin kurbanı oldu. Onun yerini alan sahte "coolness/serin duruş", her şeye rağmen sükunetin hatırasını sıcak tuttu (...) Sükunete sahip değilim fakat daha güzel bir yaşam sürebilmek için uğruna çabalamaya değer görünüyor. (WILHELM SCHMID / Sakin Olmak-Yaşlanırken Kazandıklarımız)***
Buradan kaçamayışımın nedeni balkonun yüksekliği değil, kaçacak yerimin olmayışıdır. (M. BULGAKOV / Usta ile Margarita)***
***
Güzel sanatların bir dalı olarak küstahlık etmeden de iddialı olabilmek... (BAŞAK BUĞDAY / Ihlamur Günlükleri-2)***
Bence kitap demek bir defa okumak için yazılan bir şey değildir. Bazı tanıdıklarım haftada üç dört tane okuyorlar. Onlara hayret ediyorum. Kitap, nasıl diyeyim, içinde yaşadığımız ev gibi olmalı, vatan gibi olmalı, her noktasına hatıralarımız karışmalı. (PEYAMİ SAFA / Bir Tereddüdün Romanı)Ayrıntılar için lütfen tıklayın.