HAŞMET BABAOĞLU HAŞMET BABAOĞLU
25 Şubat 2025, Salı

Avrupa’nın sahte hoşlukları

Aman sakın ha!
Diyeceğim de...
Devlet biliyor zaten.
Upuzun bir tarihin birikimi var.
Neyi mi kastediyorum?
Avrupa'nın şimdi köşeye sıkışınca, başladığı "gel gel"lere güvenilmeyeceğini kastediyorum...
Bu hesapçılığı ezberledik artık...
Değişirler, samimi olurlar mı?
Bana sorarsanız, asla...
Şu konjonktür çok yanıltıcı zaten...
"Elbet değişecekler" diyenler olabilir, onları da anlarım...
Ama ekran çubukluları arasında ve akademya koridorlarında Avrupa'yla kucaklaşmaya dünden hevesliler var ki, onlara hiç aldırmayın!

***

Bakın, defalarca yazdım...
Avrupa'da hâller her geçen gün biraz daha İkinci Dünya Savaşı öncesine benzemeye başladı...
Şimdiki "Bir oluruz, birlikte Ukrayna'ya sahip çıkarız" havalarına...
"Madem Trump yan çiziyor, biz de kendi ordumuzu kurarız, hele Türkiye'yi de yanımıza çektik mi, kimse bize karşı duramaz" iddialarına bakmayın!
Neden?
Çünkü bir an gelecek, bütün ittifaklar, bütün duruşlar buharlaşacak da ondan...

***

Gördük İkinci Dünya Savaşı öncesinde...
Avrupa'nın güçlüleri, Polonya'ya ne gazlar vermişlerdi...
Tıpkı Ukrayna gibi yeni kurulmuş bir ülkeydi Polonya.
1939 bahar ve yazını Polonya'nın sırtını sıvazlayarak geçirmişlerdi.
Ağustosta Almanya ve Sovyetler saldırmazlık paktı imzalayıverdi.
Ve 1 Eylül 1939'da Almanlar "Blitzkrieg"i başlattığında, kimse Polonya'ya verdiği sözleri tutmadı.
Elbette bugünün koşulları çok farklı özellikler de taşıyor.
Ama Trump ve Putin'in gerçek anlamda el sıkışmasının ardından Zelenski'nin Ukrayna'sının aynı şekliyle kalacağına inanmak saflık olur.

***

Dönelim, Avrupa'nın Türkiye'ye yeni tip sıcak mesajlarına...
Yahu bu Macron daha geçen yıl "Avrupa vizyonunda Türkiye'ye yer yok" mesajları vermemiş miydi?
Şimdi değişen şey stratejik fikirleri değil, taktik hesapları...
Almanya mı?
Merz hükümetinin Türkiye'yle yeni tip yakınlaşma yerine yeniden Putin'le yakınlaşma yolunu seçeceğine emin olabilirsiniz...
Uzatmayayım...
Nasılsa çok konuşacağız bunları...
Devletin bildiğini biz de bilelim; Avrupa hep ne kadar dostumuzduysa, ancak o kadar dostumuz(!) olarak kalacak...

***


NOT DEFTERİ
Tek çıkar yol gerçekdışına sığınmaktır, eğer gerçekleri onarmak elinden gelemiyorsa... (N. GOGOL / Bir Delinin Hatıra Defteri)
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Haşmet Babaoğlu | Avrupa'nın sahte hoşlukları

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.