Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Siyasetin naralarının atılabileceği bir mahzen bulmalıyız...

Ölçü kaçırıldığı takdirde alkollü içkiler insanın kişiliğini bile değiştiriyor.
Siyaset de böyle değil mi?
Beyefendiliğin simgesi olan, her söylediklerini ölçüp tartarak konuşan, karıncaları bile ürkütmemeye çalışan insanların iktidara dönük siyasi kavgalarda taraf oldukları zaman nasıl bambaşka kişiliklere büründüklerini, onlardan hiç beklenmeyen davranışlar sergilediklerini, ayıplı söylemler seslendirdiklerini görmedik mi, duymadık mı?
Üniversite yıllarında böyle bir arkadaşım vardı...
Yaşının çok üzerindeki bir olgunluğa ulaşmıştı.
Onu tanıyan herkes ona saygı da duyardı.
Bir grup arkadaş bir akşam Beyoğlu'ndaki Çiçek Pasajı'na gittik.
Sözünü ettiğim o olgun arkadaşla ilk kez bir içki masasında beraber oluyordum.
"Arjantin" diye bilinen litrelik bardakların yanında birayla birlikte içmemiz için küçük bardaklarla votkalar da geldi.
Pasajdaki meyhanenin mermer masasının çevresinde, hemen her konu üzerinde çeşitlemeler yaparak biraları ve votkaları içtik.

Kökten değişim

Aradan bir saat geçmişti ki, bizim o olgun arkadaş ayağa kalktı ve bulunduğumuz mekândaki herkesi ürküten yükseklikte bir nara attı.
Hepimiz şaşırmıştık.
Ama o sanki etrafta kimse yokmuş gibi naralar atmaya, "haydaa... hoydaa" benzeri ünlemleri bağırarak seslendirmeye devam ediyordu.
Tam o sırada meyhanenin emektar garsonlarından biri geldi masamıza,
- Eğer nara atmak istiyorsanız bunu daha rahat yapabileceğiniz bir yerimiz var, dedi.
Sonra onunla birlikte gelmemizi istedi.
Meyhanenin köşesindeki bir kapıyı açtı, dar bir merdivenden aşağıya indik.
Kendimizi büyük ve bomboş bir mahzende bulduk.
Bu mahzende 2-3 kişi duvarlara doğru naralar atmaktaydılar.

Nara atma mahzeni

Bizi mahzene indiren garson "Burada rahat rahat nara atabilirsiniz. Kimse rahatsız olmaz. Burası nara atma mahzenimiz" dedi.
Alkolü kaçırınca ölçüyü de kaçıran olgun arkadaşımız, orada duvara karşı iki nara daha attı.
Sonra herhalde kanındaki alkol düzeyi düştü ki sessizleşti.
Hep birlikte yukarı çıkıp, masamıza döndük.
Masa başı çeşitlemelerimize kaldığımız yerden devam ettik.
Bu anımı hatırlayınca "Acaba siyasetin çevreyi rahatsız eden naraları, böyle bir mahzende mi atılsa" diye düşündüm geçenlerde.
Gazetelerde yazılı olarak seslendirildikleri zaman okurları rahatsız edecek kişisel, saldırgan ya da kompleksli düşüncelerin bile rahatça açıklandığı "Twitter Mahzeni" gibi, siber âlemde siyasetin çevreyi rahatsız edici kavga sözlerinin söylenebileceği bir "Siyaset mahzeni" de açılsa fena mı olurdu?..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA