Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Siyaset, gerginlik ve kavga ortamına giriyor

Türkiye'nin siyasetini ileriye dönük gelişmeler açısından değerlendirdiğiniz zaman, olayları iki açıdan ele alabiliyorsunuz.
1- Önümüzdeki haziran seçimlerinde ne tür bir sonuç çıkar?
Bu sorunun cevabı şimdiden belli gibi.
AK Parti'nin bu seçimi de kazanması adeta kesin.
Seçim sonucuna ilişkin tahmin çeşitlemeleri "CHP yüzde 30 oy oranına yaklaşır mı" ya da "MHP'nin oy oranı seçim barajının neresinde konumlanır" benzeri sorulara bağlı olarak yapılıyor.
Ama bir dönem daha AK Parti iktidarının iş başında kalacağı tahmini, AK Parti'ye en karşı olanların da paylaştığı bir öngörü.
2- CHP önümüzdeki dönemde kendini yenileyebilir mi?
CHP için önümüzdeki haziran seçiminde iktidar olmak gibi bir ihtimal adeta yok.
Ancak seçim sonucuna göre Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun parti içindeki konumu da yeniden belirlenecek.
Bu açıdan "Seçim zaferi" ile taçlandırılmamış "Kurultay zaferi"nin kıymet-i harbiyesinin kalamayacağını hemen herkes biliyor.

Zafer ve başarı

CHP için "Seçim zaferi" seçimi kazanıp birinci parti olmak anlamına değil de, seçimdeki oy oranının düşürülmemesi anlamına geliyor.
Bu iki gerçeğin ışığında Türkiye siyasetinin geleceğine ilişkin bazı durumları tahmin etmek de mümkün oluyor.
Haziran seçimine kadar geçecek dönemde muhalefetin iktidardaki AK Parti'ye alternatif olabilecek politikalar üretmesi pek mümkün değil.
Bunun yerine Anayasa referandumu kampanyasında gördüğümüz gibi, özellikle Erdoğan'ın şahsına dönük kırıcı bir üslupla, AK Parti'yi hedef alan katı bir yıpratma kampanyasına tanık olunacak.
Bu kampanyanın Anayasa referandumunun sonucunda da görüldüğü gibi, AK Parti'nin oy oranını artırması muhtemel.

Zaman kalmadı

Ancak genel seçime uzanan kısa sürede muhalefetin ve özellikle CHP'nin iktidar alternatifi konumuna gelecek değişimi gerçekleştirmesi ve bunu kitlelere kabul ettirmesi mümkün değil.
Kendisini ve projelerini anlatmaya çalışmak yerine Erdoğan'la didişmek, Kılıçdaroğlu açısından daha kolay gelecektir.
Ancak bu durumun daha ileriye dönük olumsuz yansımaları da mutlaka hesap edilmelidir.
Bunların birincisi, daha önce de söylediğimiz gibi AK Parti'nin oy oranının artması olabilir.

Eskiye dönülebilir
İkinci olumsuz yansıma da "yeni CHP"yi oluşturma çabaları ertelendiği takdirde, seçim sonrasında "Eski CHP"ye dönüş yolu açılabilir.
Şu anda "Siyasetçi gelecek seçimi, devlet adamı da gelecek kuşakları düşünür" benzeri bir söylemin Türk siyasetinde fazla yeri yok.
Şu anda "Ancak ölmüş siyasetçi devlet adamı rütbesine ulaşır" söylemine daha elverişli bir ortam var Türk siyasetinde.
Konuyu noktalarken geleceğe dönük öngörümüzü kısaca şöyle söyleyebiliriz...
- Türkiye siyasetini sert polemikler, rakiplerin birbirleri hakkında seslendirecekleri kırıcı ifadeler ve kavgalar bekliyor!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA