İlerideki kuşaklara anlatılacak öykülerimiz var artık... Yaşımız 65'ten büyük olduğu için iki aya yakın süre ile ev hapsi yaşamak, gerçekten anlatılmaya değer bir öykü değil midir? Yaşı 20'den küçük olanların 65'liklerle aynı kaderi paylaşmaları öyküyü daha da fazla ilgi çekici kılar.
Von Papen öyküsü
Aslında İstanbul'un uzak ve yakın tarihi böyle öykülerle doludur... Biz Yeniköylü 6-7 çocuktuk. Akşamları buluşur Tarabya'ya yürürdük. Alman Sefareti'nin hafif bunamış bir bahçıvanı vardı. O bahçıvanı aramıza alır ve anılarını anlattırırdık. Özellikle 2'nci Dünya Savaşı yıllarında Alman Büyükelçisi olan Von Papen'le ilgili anılarını dinlemeye doyamazdık.
Cep denizaltısı
2'nci Dünya Savaşı'nda Almanlar denizlerde üstünlük sağlamak için çok az personelle yönetilen "Cep denizaltısı" yapmışlar. Alman Sefareti'nin bahçıvanı, bu cep denizaltısını hayal dünyasında iyice geliştirerek anlatırdı...
Katlayıp cebine koymuş
-Bir ağustos mehtabında kıyıda oturuyordum... Birden Boğaz'ın suları fokur fokur köpürdü. Önce bir denizaltının periskopu çıktı suyun yüzüne. Sona da cep denizaltısı göründü. Denizaltı kıyıya yanaştı. Kapağı açıldı, içinden Büyükelçi Von Papen çıktı. Büyükelçi karaya atladı. Arkasından denizaltıyı katlayıp cebine koydu ve sefarete girdi...
Böyle anlatırdı bahçıvan cep denizaltısını... Bu anlatıma doyamazdık, hemen her gece yeniden anlattırırdık.
Boris Johnson
Koronavirüs günlerini bu tür hikayeler süslemeyecek... Ama koronavirüsü hafife almaya kalkıp az kalsın ölüm döşeğine yatacak olan İngiliz Başbakanı Boris Johnson'ın öyküsü, herhalde Von Papen'inkinden daha az ilgi çekici olmayacak.
Neticede şimdi 65 üstü yaşlılara özgü ev hapsinin yumuşatılmasını beklerken, merak da ediyoruz. Acaba Cumhurbaşkanı Erdoğan da ev hapsinin hafifletilmesini bekliyor mu?