Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKUR TEMSİLCİSİ OKUR TEMSİLCİSİ - YAVUZ BAYDAR

Başka yerden alıntı

Gazeteler, yayınlarda birbirinden yararlanabilir. Ama alıntıda kurallara uymak, çalıntıdan özellikle kaçınmak gerekiyor. Kaynak göstermek sadece emeğe değil, yasalara da saygıyı gösterir

Habercilikte kaynak gösterimi ve başkalarının emeğine saygı konusunda hem hukuksal, hem de ahlaki birer boyut var. Başka yayınlardan yapılan alıntılarda mutlaka kaynağın belirtilmesi gerekir, ayrıca o "iş"te imzası bulunanların da kimlikleri vurgulanmalıdır.
Genel kural bu.
Gazetenin editoryal yönetimine ve Okur Temsilcisi'ne kısa bir süre önce gelen bir not bu konuyu ele almamızı gerektirecek ciddiyetteydi.
Sinema alanında belli başlı ve etkili yayınlardan biri olan, aylık Altyazı dergisinin genel yayın yönetmeni Fırat Yücel, Günaydın ekinde "yeniden iktibas edilen" iki röportajla ilgili olarak şikâyetçi olmuştu.
Bunlardan biri, derginin Kasım sayısında yer alan Zeki Demirkubuz mülakatının 12 Kasım tarihli Günaydın'da tam sayfa; diğeri ise "Başka Dilde Aşk" filminin senaristleri Mert Fırat ve İlksen Başarır mülakatının tam sayfaya yakın bir formatta yeniden basılmasıyla ilgiliydi.
Yücel, kısaltarak aktardığım yakınmasında, her iki mülakatın da izin alınmaksızın yayınlandığını, bu şekilde kullanımın "intihal" olarak görüldüğünü belirtiyor; 20 Ocak tarihli ikinci mülakatta da, mülakatın özgün halini hazırlayan yayın organının kimliği ile ilgili olarak yanıltıcı sunum söz konusu olduğunu iddia ediyordu.
Yücel'in altını çizdiği bir husus da, Altyazı dergisinin künyesindeki "..derginin içeriği tamamen ya da bölümler halinde, dergi yönetiminden ve yazarlardan izin alınmaksızın kullanılamaz" şeklindeki uyarı notuydu.
Yücel'in itirazından başlayan tartışmada hem telif hukukuna aykırılık hem de fikri mülkiyet ve "emeği sömürmek" kavramları, ayrıca okurları yanlış bilgilendirme iddiası gündeme oturuyordu.
Yayınlar incelendiğinde Günaydın'ın intihal yapma/ mülakatları kendisinin yapmışcasına gösterme çabasının olmadığı sonucuna varmak mümkün. İlk yayında Altyazı Dergisi'nin kapağına açıkça yer verilmiş, yayın içinde röportajın tamamının Altyazı Dergisi'nden okunabileceği açıkça belirtilmiş.
İkinci yayının yapıldığı dönemde ise Altyazı Dergisi'nin iktibas edilen mülakatın yayınlandığı eski sayının kapağına yer verilmemiş, ama yayın içinde röportajın Altyazı Dergisi çalışanları tarafından yapıldığı da belirtilmiş.
Demek ki Günaydın'ın "intihal" yaptığı, okuyucuları yanlış yönlendirdiği suçlamalarını gerektirecek bir yayınının olmadığı açık.
Ancak, aynı ölçüde, yapılan yayınların "iltibas" sınırlarını aştığı, Altyazı'da yayınlanan röportajların bir özeti şeklinde görülemeyecek boyutta olmasında durumun farklılaştığı ve böyle bir durumda izin alınması gerektiği de açık.
Neyse ki, çok geçmeden Altyazı ile Günaydın yönetimleri arasında bir uzlaşma sağlanmış. Günaydın, 8 Şubat tarihinde bir düzeltme metni yayınlayarak konuya açıklık getirdi ve özür diledi.
Bu tavır elbette ki kutlanması gereken bir tavırdı.
Günaydın, kaynak dergiye atıfta bulunmuş olsa da, çok boyutlu bir yanlışı doğru bir yere oturtmuş oldu.
Bu konuyu buraya taşımamın nedeni, Günaydın'ı bir kez daha hatalı ilan edip özür yayınlamak değil. Gereken duyarlılık gösterilmiş, o bahis kapanmıştır.
Nedeni başka: Farklı kaynaklarda bulunan bilgilerin izinli olarak "alıntı", izinsiz olarak "çalıntı" şeklinde kullanılması arasında, bilinçli davranmayı gerektirecek bir etik ve hukuk alanı var. "Farkındalık" artırılmalıdır.
Bizim basında alıntı yaygın. Günlük sıcak haber akışında, haber değeri bulunan bilgilerin rakip basın organları tarafından atıfta bulunularak (veya bulunmadan) kullanılması, doğal bir uygulama.
Aynı medya grubu içinde yer alan güncel ve periyodik yayınlar ile görsel yayınlar arasında haber ve röportaj alışverişi de genel olarak pek sorun yaratmaz.
Ama mesele, rekabet halindeki yayın organları arasında, bir veya birkaç kişinin özel emeğiyle ortaya çıkmış mülakatlarda veya derin röportajlarda aniden ortaya çıkabilir.
Uzlaşma olmazsa hukuksal alan devreye girer ve iş tatsız boyutlar kazanır. Meslek içi husumet ve güvensizlikler de yıkıcı etki yaratabilir.
Kötü alışkanlıklar çoğu kez bahanelerini de beraberinde üretir. Böyle hallerde denir ki, "biz yeniden iktibas etmekle veya geniş alıntı yapmakla aslında özgün haber kaynağının reklamını yapmış oluyoruz." Ancak, burada alıntıda yöntem ve kuralları alıntı yapan değil, alıntı yapılanı üreten yayın organı belirler; doğrusu odur. "Öteki"nin emek hakkına saygı, etik alanındadır.
Bilinçli tavır, bu yüzden önem taşır.
Son yıllarda izinsiz haber malzemesi kullanımı özellikle internet alanında belirgin ve yaygındır. Elektronik ortamın yarattığı kolaycılık, bu alanda emek sömürüsü ve fikri mülkiyete saygısızlık kaygılarını beslemiştir.
Alıntıların kurala bağlanması ve çalıntıların önlenmesi (gerekirse hukuksal alana taşınması) amacıyla SABAH, web sitesinde yer alan haber ve köşe yazılarının her birinin altına uzun zamandır şu ibareyi düşmekte:
"Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir."
SABAH'ın mesleki hassasiyetlere önem vermesi, ihlallerin üzerine gitmesi, fikri mülkiyet ve emeğe saygının mesleki alana egemen olmasında -gazetenin gücü ve konumu dikkate alınırsa- büyük önem taşıyor. Haklara ne kadar sahip çıkılırsa, haksızlıklar ne kadar bertaraf edilirse, güven pekiştirme yolunda o kadar uzun mesafe katedilmiş olacak.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA