ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)

Gülümseyiş

Bugün bayramla buluşan, gülümseyen sözcükleri yazmak istedim size...
Belki de en güzeli, gülen bir zekanın Anadolu'daki temsilcisi; fıkraları, anlatıları, asırlar öncesinden günümüze ulaşan, Nasreddin Hoca'dan söz etmek. En iyisi Nasreddin Hoca'nın, hepimizce daha az bilinen fıkralarından bazılarını bayram tadında aktarmak:
Nasreddin Hoca bir gün Konya'ya gider...
Sokakta yürürken, biri Hoca'yı durdurup:
"Bugün günlerden ne?" diye sorar...
Hoca:
"Vallahi" der, "Ben şehre yeni geldim, bilmiyorum; sen en iyisi bunu yerlilerden birine sor!"
Yine Hoca'ya bir gün:
"İnsanlar ne zamana kadar böyle doğup ölecekler acaba?" diye sormuşlar...
Hoca cevaplamış:
"Cennet ile cehennem doluncaya kadar."
Nasreddin Hoca, bir gün hasta olur...
Yakın dostları ziyarete gelip, "Nasılsın?" derler...
Nasreddin Hoca:
"Hiç sormayın" der; "Sapasağlam ölüyorum."
Nasreddin Hoca'nın, bir de kadılık yaptığı dönem vardır...
Hoca kadılık yaparken birisi gelip:
"Kadı efendi" demiş, "Senin inek benim ineği boynuzlayıp öldürdü, bedelini isterim."
Hoca:
"Efendi" demiş; "İki hayvan kavga etmiş, sonuçta biri ölmüş; bunda benim ne suçum var. Hayvanlarda akıl olmadığı için, işledikleri suçlar yüzünden kimseyi cezalandıramayız..."
Adam, Hoca'nın sözünü keserek:
"Şey... Yanlış söyledim galiba... Benim inek senin ineği boynuzlayarak öldürdü diyecektim..."
Hoca bir an duraksayıp düşünmüş:
"Öyle söylesene be adam!..." diye bağırmış:
"Şimdi iş değişti işte; şu kara kaplı kitaba bir bakalım hele, ne diyor?..."
Yine Nasreddin Hoca'ya sormuşlar:
"Hocam, ay üç müdür, beş midir?"
Nasreddin Hoca cevaplamış:
"Ben bilmem" demiş, "Ay alıp sattığım yoktur."
Zamanın hükümdarı Timurlenk, bir gün Hoca'yı çağırıp:
"Hoca" demiş, "Benim için kölelerin içinden hiçbir kusuru olmayan bir köle seç."
Hoca birini seçmiş.
Timurlenk:
"Aman hoca!" demiş; "Bu kölenin gülerken bütün dişleri görünüyor!"
Hoca, hemen cevap vermiş:
"Devletlim merak etmeyin, bu kusur görünmez; zavallı kapınızda gülecek değil ya!..."
Kapının çalındığını duyan Nasreddin Hoca gidip açmış.
Bakmış ki kapıda bir yabancı durmakta.
"Kimsin?" demiş.
Yabancı:
"Bir Tanrı misafiri" deyince, koluna girip onu mescide götürmüş ve:
"Tanrının evi burası, Tanrı misafiri de burada olur" demiş...
Hoca bir gün katıra binmiş. Katır da tam bir katır; inatçı mı inatçıymış...
Hoca katırı sağa döndürmeye çalışmış, bir türlü olmamış...
Onu katırla didişirken gören bir tanıdığı:
"Hoca nereye gidiyorsun?" diye sormuş.
Nasreddin Hoca da:
"Katırın götürdüğü yere" demiş...
İyi bayramlar... Sevgiyle kalın...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.