Değişmeyen tek şey ölüm
Yıl 1991…
Körfez Savaşı çıkmış.
Saddam Hüseyin, isyan eden Kürtlerin üzerine bomba yağdırıyordu.
Kimyasal bombalardan kaçan peşmergeler de Türkiye'ye sığınıyordu.
Su gibi akıp giden yıllar.
Anam da babam da sağ o zamanlar.
Evimizin yolu bile yok.
Her gün dik bir Arnavut kaldırımını inip çıkıyoruz.
Savaş tüm hızıyla sürüyor.
Bu sırada herkes Rosanna'yı arıyor.
Rosanna, Kuzey Irak'a geçen üç BBC muhabirinden biri.
Kayıp muhabirlerini bulmak için İngiltere
dünyayı ayağa kaldırmış.
Ama bir süre sonra da ortadan kaybolmuşlar…
Gazetecileri Türk askerinin öldürdüğü dedikodusu dolanıyor.
Tam o günlerde BBC muhabiri Rosanna Della Casa'nın Of'ta görüldüğü haberini aldık.
Rosanna, güya yanındaki üç kişiyle birlikte ilçenin tek turistik oteli olan Çaykent'te 16 gün kalmış.
Gözümüzü kırpmadan nöbet tutuyoruz.
Kıyafet değiştirmek için eve gittim.
Bir şey olursa Ahmet beni alacaktı.
Nefes nefese içeri girdim.
Hızlı çıkmışım yokuşu.
Anacığım bize mıhlama pişiriyordu.
Beni görünce heyecanlandı.
"Korkma bir şey yok" dedim.
"Abi onlar Ardeşen'e gitti" demiş.
Sofraya yeni oturmuştum ki, eski siyah manyetolu telefonun zili acı acı çalmaya başladı.
Ahmet'ti arayan;
"Çabuk, Rosanna'nın izini bulduk.
Aşağı in geliyorum" dedi.
Metz flaşımın takılı olduğu Nikon'umu kaptığım gibi evden çıktım.
Ayaklarımda sünger tabanlı hafif bir ayakkabı vardı.
Yokuş aşağı koşuyorum.
Taşlar zeytinyağı sürülmüş gibi kaygan,
Ana yola inmeyi başardım.
Çektiğim acıya rağmen köprüde bekleyen arabaya koştum.
Rize'ye doğru hızlandık.
"Bulduk mu Rosanna'yı Ahmet?" dedim.
Üç arkadaşın Ardeşen'de bir gazinoda yemek yediğini söyledi.
Midem bulandı.
Soğuk terler döktüm.
Gidecek daha çok yolumuz vardı.
Dayanmam lazımdı.
Kayıp gazetecileri bulacak ve askerimizin onurunu kurtaracaktık.
Çünkü, "Mehmetçik öldürdü" diyorlardı.
Bu yalanı çürütmeliydik.
Ardeşen'e gittik. İhbar
yanlış çıkmıştı.
Ağrıdan bayılmışım.
Kırık ayağımın ağırısına daha fazla dayanamamıştım çünkü.
1991'in mart sonunda Türkiye'den yola çıkan Nick Della Casa, Bağdat bombalanırken orada kalmıştı.
Ajansına dramatik resimler çekmişti.
Sonra Kuzey Irak dağlarını geçmeye çalışırken para konusunda rehberiyle anlaşmazlığa düşmüştü.
Nick Della Casa, eşi Rosanna ve kameraman olan kardeşi Charles Maxwell'in Kuzey Irak macerası acı bitmişti.
Haşim Ç.'nin öldürdüğünü ve paralarını aldığını, Sonra onun da öldürüldüğünü duymuştum.
Ölümler.
O bir türlü durmuyor.
Türkiye 'barış' için epey çaba harcıyor…
Ama görüyorum ki maalesef birileri ölümlerin devam etmesini istiyor…
Yetkililer ise "Yeter artık kan dursun" diyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.