Hüseyin Avni Karslıoğlu
Renkli bir kişiliği vardı.
Hâlâ da öyledir ya…
Tevazusunu unutamam.
Oğlu Mehmet Ali'yi her gün sınırdan geçirip Kemalpaşa'daki bir ilkokula gönderirdi.
Hikmet Çetin onun için, "Tam bir görev adamı" demişti.
Monşerlere benzemeyen bir diplomattı yani.
Telgrafı aldığında Pali Limanı'ndaydı.
Türk savaş gemileri limanı ziyaret ediyordu.
Gürcistan'la ilişkilerde kritik bir durum olduğunu sanmıştı.
Eşi ve iki çocuğunu Batum'da bırakıp Trabzon'a geldi.
Sonra da Ankara'ya uçtu.
Mehmet Ali küçük bir çocuktu.
Her sabah uykulu gözlerle kalkıp okula gitmek için Batum'dan yola çıkardı.
Gürcistan-Türkiye sınırını geçer, 23 kilometre yol kat ederek deniz kenarındaki ilkokulda eğitim görürdü.
Hem de iki saatlik zaman farkına rağmen.
En büyük sevdası doğa fotoğrafçılığı ve kaligrafiydi.
Hüseyin Avni Karslıoğlu'nu, geçenlerde 8 gurbetçimizin Backnang'daki cenaze töreninde gördüm.
Aklıma yıllar öncesi geldi…
Değişen tek şeyi saçının rengiydi…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.