Karanlıkta kalmasın
Yaşama hakkı;
İnsanın sağlıklı olarak doğması, bedensel bütünlüğünü psikolojik gelişim olanaklarına sahip olarak sürdürebilmesi, insan olarak varlığının, doğal ölümden başka hiçbir şekilde sınırlanmaması, etkilenmemesi, zarara uğratılmaması ve yok edilmemesidir.
Yaşam hakkı böylesine kutsaldır işte.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi de böyle der.
O da memleketini çok sever.
Kötü bir iş yapana, hemşehrisi de olsa kızar 'Adımıza leke sürdün' diye.
Bu yüzden ABD'li kadını öldüren Ziya T.'nin 'Laz Ziya' ismiyle aranması, anılması beni de oğlumu da deli etmişti.
Bilmem kaç kez 'Ulan Ziya, ulan Ziya' diye yedi ceddine rahmet okudum herifin.
"Ne hakkın vardı genç bir kadının hayatını söndürmeye?"
Neyse ki adam yakalandı.
Utanmaz herif polise verdiği ilk ifadesinde "Birkaç defa öpmek istedim, karşı koyunca öldürdüm" demiş.
İnşallah medya bu işi çok abartmaz da 'Laz Ziya' ismi daha fazla kazınmaz hafızalara.
Sırf bir isim benzerliğinden ötürü vahşice işlenmiş bir cinayetle birlikte anılması sinirlerimi bozdu.
Polisin katili bulmak için gösterdiği cabadan memnunum.
Keşke diğer faili meçhulleri de böyle aydınlatabilseler.
Mesela Ali Köse… 31 Aralık 2000 tarihinde Sümerbank Trabzon Şubesi'nden Merkez Bankası'na para götüren aracı durduran 3 kişi, iki çocuk babası Ali Köse'yi öldürüp 278 milyarı alarak kayıplara karışmıştı.
Ama hiçbiri kanlı banka soygununu aydınlatamadı.
Köse ailesi tam 13 yıldır o acıyla yanıp kavruluyor.
Gümüşhaneli Ali Köse'nin katillerini de bir an önce yakalasın istiyorum…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.