Böylesine maçlar oynamak çok zordur. Hafta içinde yaşanan ceza depreminden sonra Galatasaray'ın bu maça motive olması güç oldu. Önemli oyuncularını kaybetmişlerdi ve dün kazanamadıkları takdirde tıpkı Fenerbahçe gibi yarıştan kopacaklardı. Galatasaray dün çok hayati bir galibiyet aldı, ama çok kötü oynadı. Sahada sadece iki isim var. Biri oyuna sonradan giren Nonda, o uyuşmuş, top yapamayan, ileri gidemeyen Galatasaray'ı tek başına canlandırdı. Pozisyon yarattı, gol attırdı, kısacası maçı Galatasaray'a aldı. Diğeri de kaleci De Sanctis. Belki çok önemli kurtarışlar yapmadı ama önünde oynayan "Çoluk çocuk defansı" bir baba gibi, bir maestro gibi yönlendirdi. Eksikler ve cezalılar nedeniyle Galatasaray'ın defansına bakın. Serkan, Semih ve sakatlanana kadar Emre Güngör. Bu çocuklara da kızmamak lazım. Zira böyle deneyimsiz oyuncular hata da yaparlar. Maça bakıyoruz, Lincoln dökülüyor, Kewell güçsüz, Baros hem yorgun hem de hücumda tek başına kalıyor. Aslında dün Galatasaray, Nonda girmese veya biraz şanslı olmasa kazanamazdı. Önemli olan büyük travmalar sonrası böyle maçları ne yapıp edip kazanmak. İşte Galatasaray bunu başardı.

HÜSEYİN GÖÇEK ÇOK İYİYDİ
Fikstüre bakıldığında Galatasaray'ın hem Beşiktaş'la hem de Sivasspor ile maçları var. Bu tablo da onları sezon sonuna kadar yarışta tutacak gibi görünüyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ise yazık oldu. İyi oynadılar, pozisyon da buldular, ama atamadılar. Hakem Hüseyin Göçek bir pozisyon dışında mükemmeldi. Oyunculara karşı mesafeli, ama sıcak duruşuyla oyunu kontrolü fevkaladeydi. Yalnız ikinci yarıda Marcin Kus'un topa elle oynayışını bizce fark edemedi.