Spor Toto Süper Lig'de gün geçmiyor ki bir hakem hatası olmasın. Kabul etmek lazım dünyanın her liginde FIFA ve UEFA tarafından düzenlenen her turnuvada da hakem hatasına rastlamak mümkün. Ama ülkemizde bu hatalar farklı bir boyut kazandı. Eğer bir takım ya da o takımın başkan ve yöneticileri hafta boyu bağırmışlar ise mutlaka hafta sonu hakem hatalarından nemalanıyorlar. Kabahat pek tabii ki bağıranda değil bağırtanda...
Son 3 haftaya bakalım. Fenerbahçe, Gaziantepspor'u yendi ama çok büyük hakem hatalarından mağdur oldukları için deklarasyon yayınladılar. Hakem Hüseyin Göçek'in yaptığı hataları nerdeyse kasti hatalar kategorisine soktular. Ertesi hafta bir baktık ki Bucaspor-Fenerbahçe maçını Bünyamin Gezer yönetiyor. O da olmayan bir penaltıyla maçta F.Bahçe'nin geri gelmesini sağlıyor. Diğer tarafa bakıyoruz, Trabzonspor deplasmanda Eskişehir'e puan kaybediyor. Hakem haklı da olsa Trabzonspor'un 2 golünü iptal ediveriyor. Sonra Trabzonspor başlıyor bağırmaya.
Devlet memuru hakemlerin Fenerbahçe'nin etkisi altında kaldıklarından söz ediyorlar. Ve bir de bakıyoruz Trabzonspor- Gaziantep maçına Cüneyt Çakır atanıvermiş. Koskoca Cüneyt Çakır, koskoca hatalarla, koskoca G.Antepspor'u yiyiveriyor. İşin komiği bundan sonra oluyor. İki takım idarecileri tuhaf demeçler verdiler. Hakem hatalarının olabileceğini, önümüzdeki 3 hafta fair-play ruhuyla mücadele etmeleri gerektiğini söylediler.
Madem bu kadar centilmendiniz de son birkaç haftadır niye bağırdınız? Madem bu kadar centilmendiniz de devre arası Aykut Kocaman, "Trabzonspor'un penaltıları niye irdelensin" dedi. Madem bu kadar centilmendiniz de devlet memuru hakemlerle Fenerbahçe'nin hangi ilişkisinden söz etmeye çalıştınız?

BAĞIRAN KAZANIYOR
Türkiye'de tuhaf bir ortaoyunu oynanıyor. Bağıran kazanıyor, kazandıktan sonra birden barış ilan ediliveriyor. Birçoğumuz çocukken 'papaz kaçtıyı' oynamışızdır. Papaz, sürekli elden ele dolaşır, kağıtlar azalır ve tüm kağıtlar bittiğinde de papaz kimin elinde kalırsa, o oyunu kaybeder. Maalesef son haftalar ligimizde de bir 'papaz kaçtı' oynanıyor. Canı yanan takip eden ilk hafta hakemler tarafından ödüllendiriliyor.
Görülen o ki, son canı yanan ya da en son hakemler tarafından haksız yere ödüllendirilecek takım, şampiyon olacak. Adeta diğer bir deyimle en sonunda papaz birinde kalacak ama kimde kalacağı meçhul. Ne acı değil mi?