Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NUR ÇİNTAY

Ekranlarda ‘Kocakarı’ fırtınası

Bugün kocakarı soğukları başlıyor. Giderken kışı da beraberinde götüren bu bahar müjdecisinin izini dizilerde sürdük. ‘Hayriye Çakırbeyli’den ‘Hatice Cevher’e, ‘Zeynep Anne’den ‘Üzüm Yenge’ye, kim ‘kocakarı’ kim değil?

Aman! Sıkı! Güneşe kanmayın. Kış, son numaralarını yapıyor giderayak, üşütmeyin. Arapçada soğuk anlamına gelen 'berd' ile ihtiyar kadın demek olan 'acüz' kelimelerinden hareketle 'Berdü'l acûz'. Bizde de kocakarı soğukları deniyor. 11 Mart'ta gelip bir hafta kaldığı, gidişiyle de baharı müjdelediği söyleniyor. Vuralım tahtaya ama olur da üşütüp hastalanma durumu baş gösterirse, kocakarı ilaçlarını boşlamayın. Öksürüğü misal, zencefilli bal kadar kesen hiçbir şurup icat edilmedi daha. Kocakarı, yaşlı kadın demek... Argoda anne hatta eş olarak da kullanılıyor ama bunu görmezden gelelim; çirkin. 'Kocakarılığı tutmak' deniyor ya asıl, işte oradan ilerleyeceğiz çünkü yaşlı kadın için aksi davranışlarda bulunmak, huysuzlanmak anlamına geliyor bu. Dizilerde kimin kocakarı olup kimin olmadığına da böyle karar vereceğiz. Sırf yaş değil yani belirleyici faktör. Kocamış olmak kâfi gelmiyor; aksilenme, huysuzlanma şart! Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'ın Hayriye Çakırbeyli'si otoriter, lafını esirgemeyen, icabında ailenin erkeklerine de haddini bildiren bir kadın. Yaşlı da. Ama kocakarı mı? Sabina Toziya'nın hayat verdiği bu karaktere kocakarı demek zor. Huysuzluk etmiyor mu, ediyor ama sebebinde çok da haksız değil genellikle. Pek alttan alan bir tip değil, dediği dedik ve inatçı ama geri adım atmasını da biliyor. En temel derdi aileyi bir arada tutmak. Kol kanat geren, fedakâr, cefakâr bir kadın; bilge bir tarafı da var. Sert, disiplinli ama adaletli ve merhametli de. Hatice Cevher mesela, ona göre daha kocakarı sanki! Hayat Şarkısı'nda Bayram Cevher'in köyden gelen ve geri gitmeye de zerre niyeti olmayan ablası (dolayısıyla çocukların da halası) bir nifak makinesi gibi çalışıyor. Anca ara bozsun! Gıybet forever! Gamze Demirbilek'in canlandırdığı karakterin naif ve şirin de bir tarafı yok mu, var elbette. Ama açık yakalamaya bu denli meyil, pes! Ağızda baklanın bu kadar ıslanmaması, yuh!

KİMSE YANINA YANAŞAMAZ
Bodrum Masalı'nın Üzüm Yenge'si bir fenomen. Fatma Belgen'in kayıtsız kalınamaz lezzette hayata geçirdiği karakter, 'leb demeden leblebi' modeli; gözünden değil kaşının telinden anlıyor karşısındakinin derdini. Faryalı'nın, Yıldız'ın, derde düşmelerin, zorlu kararların tavsiye makamı. Halden, mizahtan anlıyor, gündelik hayat trendleri bile takip ediyor ve bu özellikleriyle kocakarılık yapmaktan uzak görünüyor. Amma ve lakin Haydar söz konusu olduğunda, eyvah! Bütün huysuzluğu, dünyanın bütün huysuzluklarının toplamıyla çıkıyor karşısına. Ona bir ömür âşık olan ve her nazını çeken Haydar Ağa'yı Sevgililer Günü'nde öyle bir bozdu, cadılık etti ki, içindeki kocakarılık yapma potansiyeline şapka çıkarttırdı. Ama Zeynep Anne'nin yanına kimse yanaşamaz. Dizi âleminin halihazıdaki bir numaralı kocakarısı kesinlikle ve katiyetle o. Meral Çetinkaya'nın ürpertici güçte canlandırdığı Zeynep Anne, oğlunun acısını içinden atamamış, gelinine duyduğu öfke, kin, nefret, intikam toplamıyla hayata bağlanmış bir saplantılı ruh. Aksiliği, bedbahtlığı ve tehditkârlığıyla fevkalade tedirgin edici bir tip. Artık neyse ki hızla azalan türde ihtiyarlardan: Ters, huysuz, uyuz... Aksi, sabit fikirli, laf dinlemez/anlamaz; evet, gerçek bir kocakarı!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA