Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEDA DİKER

Gönül gözüne teslim olun

Flört konusunda en başarısız olanlar, en kültürlü, işte en başarılı olanlar. Çünkü onlar, mantığı temsil eden sol beyinlerini geliştiriyor. Mantık devreye girdikçe, kişiler gönül gözleriyle görmeyi unutyor

Köyün birinde, güzel bir kız yaşarmış. Yağız bir delikanlıya âşık olmuş. Delikanlı da ona tutkunmuş. Ama bir türlü baş başa kalamıyor, birbirlerine açılamıyorlarmış. Derken bir bayram günü, delikanlı ve ailesi, genç kızın ailesini ziyarete gitmiş. Genç kız börek yaparken, delikanlı mutfağın kapısına gelmiş, kızı seyretmeye koyulmuş. Sonra genç kıza seslenmiş: "Hamurunu gaparım ha!" Genç kızın yüzü kızarmış ama tek omuzunu yukarı kaldırarak, cilveli bir gülümsemeyle delikanlıya bakmış: "Hııhh, ağzına da ederim ha!" Burada öylesine güzel ve doğaçlama bir flört var ki... Delikanlı, kendinden beklendiği gibi atak davranıyor, kız ise 'alt yazılar', mimikler ve gözleriyle, aslında bundan çok hoşlandığını ama izinsiz yaklaşacak olursa, dur diyeceğini, yine de gönlünün delikanlıda olduğunu ifade ediyor. Yukarıdaki örnek, kadın ile erkeğin kuralları değil, sadece bir tavrı dişi ya da eril yolla ifade etmenin öğretisidir. Hem kadında hem erkekte her iki enerji de bulunur. Aslında sağ beynimiz erildir ve analitik zihnimizi temsil eder. Bir duygu ya da olayı mantık ile ve düz kelimelerle ifade eder. Nokta atışı yapar, hedefe kilitlenir, başarı için uğraşır. Ego buradadır. Materyalisttir, çünkü mantık gördüğü ve bildiği her şeyi yargılar; iyi veya kötü, güzel veya çirkin diye kategorize eder. Kararlar alır. Allah kavramını bilmez. Şüpheyle bakar. Hem erkek hem de kadın eril olabilir, beyninin sol tarafını kullanabilir.

ERKEK, ALT YAZI OKUMAYA PROGRAMLI
Dişilik ise sağ beyinden gelir. Alt yazılar, semboller, resimlerle konuşur. Hayal kurabilir. Bazı şeylerin mantıksızca bile olsa, gerçekleşebileceğini bilir, hisseder. Allah inancı sağ beyindedir. Meleklerle iletişim de sağ beyinden gelir. Teslimiyet, sadece sağ beyinle yaplabilir, çünkü hakiki ve derin duygularla iletişimi burası kurar. Son 50 yılda kadınların erilleşti, alt yazı ve duygula konuşmayı unuttu. Peki kadın, özellikle de flört evresinde neden alt yazıyla konuşmalı? Çünkü erkek beyni bulmaca çözmeye, merak etmeye bayılır. Ayrıca alt yazı daha sevecendir. Doğrudan ifadede, biraz da olsa saldırgan bir tutum bulunur. Kadınlar erkeğe öfke biriktirmişse, kendini korumaya alabilmek için, fark etmeden eril ve doğrudan ifadelere başvurur. Erkek bunu itici bulur, saldırganlık hissederse karşı saldırıya geçebilir. O yüzden de, ilişki problemlerinde kadın ve erkek, bir araya gelelim ve bunu medeni bir biçimde konuşalım kararı aldığında genelde sonuç çıkmaz. İşler çoğunlukla daha da kötüleşebilir ya da uzun konuşmaların sonucunda erkeğin hiçbir şey anlamadığı görülür. Kadın kendini dişi bir biçimde, alt yazılar ve kabulle, yargısızca ifade ettiğinde, erkek bunu hemen anlar. Çünkü o, direkt konuşmaya ama alt yazıyı okumaya programlıdır. Aynı şekilde kadın da alt yazıyla konuşur ama direkt konuşmaları algılar ve bunu erkekten bekler. Açık ve net olmasını ister. Flört konusunda en başarısız olanlar, en çok okumuş, en kültürlü, en entelektüel, işte en başarılı olanlar. Çünkü onlar, sol beyinlerini geliştiriyor. Bir şeyi ne kadar çok okur ve bilirseniz, mantığınızı o kadar devreye sokar ve gönül gözünden uzaklaşırsınız. Teslim olamazsınız. Kimseye tam güvenemezsiniz. Güvenmediğiniz için de korku içinde ve stres altında yaşar, korktuğunuzu çekim yasası ile başınıza getirirsiniz. Kariyer sahibi kadınlar, "Sanırım bu fazla olur. Korkarım beni yanlış anlar," gibi iç sesleri bir kenara bırakıp dişi yanları ve sağ beyinlerine sahip çıkamıyor. Bu da pek çok ilişki ve iletişim hatasına sebep oluyor. Halbuki köydeki genç kızın sağ beynine teslimiyetine bir bakın. Onun kariyeri yok, üniversite okumamış belki ama daha doğal, daha gerçek, daha duygu yüklü.

DİŞİ VERMEZ, ALIR
Kızlarımıza flörtün, dişi olmanın, kötü kadın olmakla eş değer olduğunu ima eder, böyle yetiştirirsek, erkeklerle iletişim kurmakta zorlanan, eril ve öfkeli kadınlar haline gelecekler. Flört, erkekle kadın arasındaki birbirini tanıma evresindeki alt yazılar. Ama bu ömür boyu, flörtöz bir şekilde gitmeli; 20 yıllık bir evlilik için bile... Hanımlar, ayaklarınız yere bassın. Okuyun, kariyer edinin. Özgüveniniz olsun. Ama asla dişi olduğunuzu unutmayın. Dişilik, erkekte duygu uyandırabilmektir. Erkeğin duyguları vardır ama kendi başına aktive olması zordur. Onlarda bu duyguları siz uyandıracaksınız ki, size sunulsun. Dişi alır, vermez. Hangi duyguları mı? Heyecan, tutku, şevkat, gizem, merak... Ve birbirinize kalpten yaklaşın. Sevgiyi onurlandırın, bastırmayın, teslim olun. Eğer âşık olur da korkarsanız, korkunuzu gerçekleştirirsiniz. Bunu engellemek için zihninizi durdurmanız lazım. Bir çalışma önermek istiyorum: Bir defter ve kalem alın. Âşık olduğunuz kişiyi karşınızdaymış gibi hayal edin. Size verdiği güzel duyguları dile getirip teşekkür edin. Sadece olumlu duygulara odaklanın ve bunları kaleme alın. 10 dakika boyunca bu duyguda kalarak yazmaya devam edin. İşin olumlu tarafına odaklanmak, size hayatınızın her alanında güzellikleri de beraberinde getirecek çünkü. Korkmayın, gönül gözünüze teslim olun.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA