Türkiye'nin en iyi haber sitesi
İLKER GEZİCİ

Üç gebe oyuncu tarih yazıyor

Özlem Öçalmaz, Tuba Karabey ve Alayça Gidişoğlu, Gebe adlı oyunla karınları burnunda sahneye çıkacak. Daha önce denenmemiş bir projeyle hamile kadınların sesi olacak üçlü “Hamile kadınlar düşünülenden daha güçlü” diyor

Oyunculuk mesleği ile haşır neşir yaklaşık yedi aylık üç hamile kadın... Normalde sakin bir hayat sürüp doğumu beklemeleri lazım. Ama onlar bu geleneksel duruma inat hamile kadınlar da sahneye çıkabilir dediler ve kafa kafaya verip bir oyun çıkartma kararı verdiler. Hatice Meryem tarafından yazılan Gebe adlı oyunda sahneye çıkarak tarih yazmaya hazırlanan bu üç kadın oyuncu Özlem Öçalmaz, Alayça Gidişoğlu ve Tuba Karabey ile bir araya geldik. 3 Ekim Pazartesi akşamı Yerebatan Sarnıcı'nda gerçekleşecek ilk doğum öncesi heyecanlarına tanıklık ettik...



- Özlem Hanım bu proje nereden
aklınıza geldi?
- Çocuk karnıma düştüğü günden itibaren "Bir kadın neden hamile kaldığı için sahnelere çıkamıyor?" sorusundan yola çıkarak, bu projeyi hayal etim. "Hamile bir kadın sahnede olsa, yaşadığı süreci, kadınlık ve annelikle ilgili şeyleri anlatsa" diye düşündüm. Bununla ilgili bugüne kadar böyle bir çalışma hiç yapılmamış. Ne tiyatroda ne sinemada. Kadınlar hamile kalınca evde olmaları, yaptığı işi bırakmaları isteniyor. Hamile kalmak, içinde bir negatif söylem de barındırıyor. Geride kaldı, sınıfta kaldı, evde kaldı gibi bir eksiklik olgusu oluşturuyor. Bütün bu motivasyonların toplamı bana böyle bir proje yapmam için cesaret verdi.
- Kadro nasıl oluştu?
- Ö.Ö: Alayça ve Tuba, Mimar Sinan Üniversitesi'nden, konservatuar arkadaşım. Onların da hamile olduğunu duyduğumda, bu projeyi onlara anlattım. Onlar da sevinçle, heyecanla bana katıldılar. "Önce yazarı bulalım" dedik, Hatice Meryem bize dahil oldu. Hamilelik ve doğumla ilgili dertleri olan bir metin ortaya çıkardı.
- Peki siz, evde oturup dinlenmek en doğal hakkınızken, bu oyunda rol almaya nasıl cesaret ettiniz?




- ALAYÇA GİDİŞOĞLU: Özlem bana bu projeyi anlattığında çok beğendim, "Çok güzel fikir" dedim ama yine de hemen cesaret edemedim, "Temkinli gideyim biraz bekleyim" dedim. Baktım ki sandığımdan daha güçlüyüz. Tabii ki dikkat edilmesi gereken süreçleri var. Onlara dikkat ediyoruz. Hoplayıp zıplamıyoruz. Çalışmak, üretmek ve sahnede olmak bana psikolojik olarak çok iyi geldi. Hamile kadınların düşünülenden daha güçlü olduğunu gördüm. -
TUBA KARABEY: Dışarıdan yapılan dayatmalar ve baskılarla biz hamileler daha fazla stres oluyoruz aslında. Hamileliğimin başından beri ilk üç ay içinde bile sahneye çıktım. Dans gösterim oldu. Çok dikkat edilmesi gereken o ilk üç ayda bile işime devam ettim. Burada da çok dikkat ediyoruz. "Bugüne kadar hayatım böyle geçti, hamileyken de işime devam edeceğim" dedim. Hatta bebeğim de alışsın, böyle büyüsün istedim. Oyun teklifi geldiğinde de seve seve kabul ettim. Üç gebe oyuncu arkadaş bir tarih yazıyoruz aslında.



KADIN DAYANIŞMASI

- Bütün bu anlattığınız şeyleri
oyunda da görecek miyiz?
- Ö.Ö: Evet, tüm bu konuştuğumuz konular var oyunda. Aslında bu oyun kadınların hamileyken de hayatın içinde olabileceğini söylüyor. "Konuya bir de hamileler tarafından bakalım" dediğimiz bir oyun.
- A.G: Seyirci, karanlık depresif bir şey seyretmeyecek. Komik de yanları olan bir oyun. Hamilelik komik bir şey bence. Her şeyden önce yürüyüşümüz bile değişiyor. Paytak paytak yürüyoruz. Bir anda umutsuzluğa kapılıp sonra "Her şey çok güzel olacak" diyebiliyorum mesela. "Nasıl doğuracağım, nasıl anne olacağım" diye karalar bağlarken bir anda "Yaparım ya, ne var ki" diyebiliyorum mesela. Bu süreç çok komik geliyor bana. - T.K: Herkes çok şey biliyor. Herkesin bir fikri var, millet ne der'den kurtulmamız lazım. Oyunda bu konuya da değiniyoruz.
- Projede bir kadınlar dayanışması var değil mi?
- Ö.Ö: Evet. Nagihan Gürkan yönetiyor. Kostümlerimizi İlayda Çeşimoğlu, ışığımızı Ayşe Sedef Ayter yapıyor. Müzikler Seçil Metin imzalı. Uygulayıcı yapımcımız Elif Özge Maltepe, yardımcı yönetmenimiz Esra Şengünalp.
- Peki, siz doğum yaptıktan sonra bu oyun ne olacak?
- Ö.Ö: Bu oyunun bayrak teslimi gibi hamile oyuncular tarafından oynanmasını amaçlıyoruz. Çünkü üç gerçek gebe kadın oynadığı için, oyun 15 temsille sınırlı. Misyonumuz hamile kadın oyuncular sahnelerden uzak kalmasın olduğu için, onlar için yazılmış hazır bir oyun varken isteyenler gelip oynasınlar diye umuyoruz.




DÖRT DUYGU AYNI ANDA


- Anne olacağınızı öğrenince ne hissettiniz?
- Ö.Ö: Ben o filmlerdeki gibi çığlık çığlığa sevinemedim. İçime inek kaçtı. Bir anda süt üretmeye başlayan inek gibi böğüre böğüre ağladım. Daha önce hiç böyle bir duygu hissetmemiştim. Korku, sevinç, endişe ve mutluluk. Dördünü aynı anda hissettim.
- A.G: Ben de Özlem gibi tüm duyguları bir arada yaşadım. "Şimdi ne olacak, ne yapacağım?" diye kafamda bir sürü sorular dolandı. Kendimi çok cahil hissettim.
- T.K: Arada kalmıştım "37 yaşındayım anne olsam mı olmasam mı, bir yandan korkularım da var" diyordum ama öğrendiğimde "Dünden hazırmışım" dedim. Benimki çok enteresan oldu. Alayça'nın hamile olduğunu öğrenip onu tebriğe gittim ve ben de orada hamile olduğumu öğrendim. Zıplıyordum, Alayça'da bana "Zıplama diyordu" (gülüşmeler).

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA