Yok aslında birbirimizden farkımız
AKDENİZ ISRARCILIĞI
Hasbelkader dünyanın çeşitli yerlerini dolaştım kıymetli okur, Allah sizi inandırsın, bu davranışları sergileyen bir Yunanlıları, bir de bizim milleti gördüm. Misal, karnınız açtır, paranız yoktur, size yemek ısmarlamayı teklif eder biri... Ne yaparsınız? Nezaketen, yarım ağızla, "Allah razı olsun, hiç lüzum yok," gibisinden bir tokluk gösterisinde bulunursunuz, değil mi? Eğer Almanya'daysanız, Alman arkadaşınız sizin gerçekten tok olduğunuzu düşünür ve ısrar etmez. Aç kalırsınız. Ne var ki, arkadaşınız Yunanlıysa, mutlaka ısrar edecektir. Israr etmek bizim bu coğrafyanın en belirgin özelliğidir. Tabii bunu külliyen olumlamak manasında söylemiyorum. Hatta aşırı ısrarcılığın bir çeşit ruh hastalığı olduğuna eminim. Ama itiraf ediniz, hangimizin annesi biz tıka basa doymuşken bir sarmayı daha boğazımızdan aşağı iteklemeye çalışmadı ki?! Zaten 'Akdeniz tipi' denen tombalak tip de böyle oluşmadı mı? Misal, Vasilis'in evinde kalmıştım. Annesi arayıp, "Buzlukta kabak dolması var, ısıtıver de arkadaşın aç kalmasın," demişti. Yunanlılar kötü insanlar değildir. Daha doğrusu, bizim kadar kötü, bizim kadar iyilerdir. Onların bizden fazlası, icap ettiğinde sokağa dökülebilmeleridir. Yani şu apolitik halimle ben bile aradaki farkı anlayabiliyorum. Hükümet emeklilerin haklarına, memur maaşlarına, şuna, buna bir taarruzda mı bulundu, Yunanlılar hemen harekete geçer. Bu yıl içinde beş tane genel grev yaptılar, hiçbir şey çalışmadı mesela. Bizde ise, tokat yiye yiye tokada alışmış bir nüfustan söz etmek gayet mümkündür. Yunanlılarda özel üniversite falan yok, bizde ise küçük girişimci eskiden bakkal dükkânı açarken şimdi uygun dükkan bulup üniversite açıyor... Tabii ben ne söylesem boş. Biz Türk-Yunan ilişkilerini Cüneyt Arkın babamızın o acayip filmlerinden öğrendik. Baba ne kadar Rum prenses varsa yengemiz eyledi, okları üçer beşer fırlattı, kaleden kaleye zıpladı, biz de milletçe kendimizi iyi hissettik. Geliniz ve görünüz ki, Cüneyt Baba'nın da hayatında trajik bir Türk hikayesi varmış, geçtiğimiz hafta öğrendik. Meğer bir dönem Cüneyt Arkın'a James Bond'u oynaması için teklif gitmiş, sonra babamızın Türk olduğunu öğrenen yapımcı tekliften vazgeçmiş!..
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.